
Akide
166 subscribers
About Akide
İslam ancak sahih bir akide ile olur.
Similar Channels
Swipe to see more
Posts

وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُوراً الفرقان 30 Hz. Peygamber: "Ey Rabbim! Doğrusu benim milletim bu Kuran'ı terk etmiştir" der. İbnü'l-Kayyim diyor ki: Kur'an'ın terk edilmesi çeşitlidir: a) Kur'an'ı dinlemeyi terk etmek ve ona iman etmemek, وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لاَ تَسْمَعُوا لِهَذَا الْقُرْآنِ وَالْغَوْا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُونَ فصلت : 26 İnkâr edenler dediler ki: "Bu Kur'ân'ı dinlemeyin, o (okunduğu)nda gürültü edin, (böylece onun anlaşılmasına engel olun), belki ona gâlib gelirsiniz. b) Kur'an'ı okusa, okutsa ve iman etse de onunla amel etmeyi terk etmek, قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وَعَلَّمَهُ وَعَلَّقَ مُصْحَفاً لَمْ يَتَعَاهَدْهُ وَلَمْ يَنْظُرْ فِيهِ جَاءَ يَوْم الْقِيَامَة مُتَعَلِقا بِهِ وَيَقُول يَا رَبَّ الْعَالَمِين عَبْدُكَ هَذَا اِتَّخَذَنِي مَهْجُورًا اِقْضِ بَيْنِي وَبَيْنَهُ الفتح السماوي لزين الدين المناوي Kim Kuranı öğrenir ve öğretir, sonra da Mushaf’ı asar, ona müracaat etmez ve bakmazsa, kıyamet gününde bu mushaf ona asılı olarak gelir ve der ki: Ey âlemlerin Rabbi! Bu kulun beni terk etti. Benimle onun arasında hüküm ver. c) Kur'an'ın ahkâmını zayi etmek, قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَأْتِى عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ يُضَيِّعُونَ حُدُودَ الْقُرْآنِ، وَيْلٌ لَهُمْ مِمَّا ضَيَّعُوا كنز العمال ″İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelir ki, Kuranın ahkâmını zâyi ederler. Kuranın ahkâmını zâyi ettikleri için Veyl olsun onlara″

"Günler hakikatlere gebedir. O hakikatlerde birgün muhakkak doğacaktır. Arapların dediği gibi; "Yarın toz bulutları dağıldığında, O zaman altındakinin at mı yoksa eşek mi olduğunu anlayacaksın." Selefin hikmetli sözlerinden bize ulaştığı gibi; Bekleyin ve Görün! Geçmişten Ders alın. Çünkü deve gübresi devenin varlığına,izler de yolcunun varlığına işarettir..Umulur beklenti içinde olanların umudu boşa çıkmaz..

Bir kimse maslahat ve mefsedet meselesine girer de tevhidi en büyük maslahat ve şirki en büyük mefsedet olarak görmezse, güzel görerek ve doğru sanarak bir takım işleri en yüce maslahatın yani, tevhidi ve gerektirdiklerini koruma maslahatının önüne geçirebilir. (Dr. Iyad Kuneybi)

Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur: “Cennete giren hiç bir kimse, dünya üzerindeki herşey kendisine verilse bile, dünyaya dönmek istemez. Ancak şehit bunun dışındadır. *_O, göreceği ikramdan ötürü yeniden dünyaya döndürülüp, on defa daha öldürülmeyi temenni eder.”_* “Muhammed’in nefsi kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, *_Allah yolunda savaşmak ve öldürülmek, sonra savaşmak ve yine öldürülmek, sonra yine savaşmak ve öldürülmek isterdim.”_* (Buhari)

العالم محكوم بالشيطان، وجنوده، ورجاله، وهو لن يسمح لك ببناء نفسك ضمن نظامه وقانونه، ولذلك دعوى التدرج في هذا الباب جميلة في كلماتها، فاسدة باطلة في واقعها. "Dünya şeytan, onun orduları ve adamları tarafından yönetilmektedir. Şeytan, kendi sistemi ve kanunları içinde kendini inşa etmene asla izin vermez. Bu yüzden, bu konuda aşamalı ilerleme iddiası söz olarak güzel görünse de gerçekte bozuk ve geçersizdir." (Şeyh Ebu Katade el-Filistini)

قال ابن القيم : وكثير من الجُهّال اعتمدوا على رحمة الله وعفوه وكرمه ؛ وضيّعوا أمره ونهيه ، ونسوا أنه شديد العقاب. الداء والدواء صـ(٤١) İbn Kayyim (rahimehullah) dedi ki: "Birçok cahil, Allah’ın rahmetine, affına ve keremine güvenerek O’nun emir ve yasaklarını ihmal ettiler Allah Azze ve Celle’nin şiddetli azap sahibi olduğunu unuttular." Ed-Dâ’ ve’d-Devâ’ (s. 41)

İbnu’l Cevzi (rahimehullah)’ın dediği gibi : “ Şeytan, haricileri kendilerini ilimli zannettirerek kandırmıştır” /Telbisul İblis

Batı demokrasisi, milletlerin / halkların kendi elleriyle hurmadan yaptıkları bir puttur. Bu put onlara fayda verirse ona taparlar; onları aç bırakırsa onu yerler. Oysa kulları ıslah eden ancak kulların Rabbinin hükümleridir. (Abdulaziz Et-Tarifi)

VÂKIAYI BİLEN ALİM KİMDİR?! Asırlar boyunca kadılar/alimler şer'i mahkemelerde adil şahitleri dinleyerek hükümlerini verdiler. Kadılar/Alimler hükmünü verdikleri olayların/vakıaların şahidi değillerdi! Bu anlamda "vakıada olmayan alime vakıadan sorulmaz" cümlesi batıl ve yanlıştır. Doğrusu "vakıayı bilmeyen alime vakıadan sorulmaz" olmalıdır. Bu cihetle bir alimin vakıayı bilmesi için vakıayı/olayı bilfiil kendisi yaşaması/görmesi şart değildir. Birçok tehlikeli meselede şeriat 2 âdil şahidin beyanını esas kabul etmiş ve bunun üzerine hükümleri terettüp ettirmiştir. Bir diğer önemli husus ise; 2 adil şahidin suç isnadında ispat edici beyanı esas kabul edildiği davalarda, binlerce müslümanın "görmemiş, duymamış" olması bir anlam ifade etmez. Çünkü "gördüğü veya duyduğu" şehadetinde bulunan kimselerdeki ziyade ilim mukaddemdir. Örneğin; Müslümanlara karşı kafirlere yardım etmenin büyük küfür olduğu bilinmektedir. Müslümanlara karşı kafirlere yardım ettiği 2 âdil şahit tarafından sabit olan bir kimsenin küfre düştüğü kadı/alim nezdinde sabit olmuştur ve muayyen tekfir için gerekli olan süreci işletir. Rabbim işlerimizi ehil olmayan kimselerden kurtarsın ve Rabbani alimlerimizin sayısını artırıp seslerini gür eylesin.

İlmî emanetin hakkını verme babından Berat gecesi ile ilgili kısa bi yazı; Berat gecesi meselesi alimler arasında ihitilaf edilmiş bir konudur, bu hususta gelen hadisleri hasen veya zayıf kabul eden usulculer; fazilet bildirmesi hasebiyle bu hadislerle amel etmeyi meşru görmüşlerdir. Bu geceyi genel olarak ibadetle geçirmeyi caiz görmüşler, bazı ibadetleri belirlemek ve öyle yapmak değil, genel ibadetle geçirmeyi meşru görmüşlerdir, usulleri de bunu gerektirir. Başka alimlerimiz ise, yine usulleri gereği zayıf hadis, zayıf hadise destek vermez ve hasen derecesine çıkarmaz diyip, üzerine ibadet inşa etmeyi meşru görmemişlerdir. Dolayısıyla böyle bir gecede fazilet bildiren belirli bir sahih hadis yok demişler, ve en netice bu geceyi özellikle ibadetle geçirmeyi bidat kabul etmişlerdir. Aciz olarak haddimi aşmıycaksam bu geceyle alakalı delil açısından kurtarma yoluna gidilmesinde bir beis olmayacağı kanaatindeyim, çünkü cevaz veren Âlimlerimiz var. Yeter ki belirli bir ibadet şekli çizilmesin...Örnek 'Bu gece kim on rekat namaz kılarsa ona şöyle ecir vardır' gibi şeyler vs bidaattır, ama genel ibadetle geçirelebilir. Allah hepimizi günahlarından beraat eden kullarından eylesin. Amin. (Çetin Çetinkaya Hoca)