
Sırât-ı Müstakîm
530 subscribers
About Sırât-ı Müstakîm
Yüzüm kime dönük olursa olsun, yüreğim hep sana dönük olacak... Bizimle derdi olanın derdi bitmez!
Similar Channels
Swipe to see more
Posts

Yahudiler “Allah’ın eli bağlanmış!” dediler. Asıl kendi elleri bağlanmıştır ve söyledikleri yüzünden lânetlenmişlerdir. Aksine O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun azgınlığını ve inkârcılığını kuşkusuz arttıracaktır. Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlığı ve kini saldık. Ne zaman savaş ateşini tutuşturmuşlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk için çaba harcarlar; Allah ise bozguncuları sevmez. Maide Suresi 64. Ayet

“İnsana zararı en şiddetli olan şeyin ne olduğunu bilmek istedim. Anladım ki, bu gaflettir. Gafletin insana yaptığı zararı Cehennem ateşi yapmaz. Yâ Rabbi! Bizleri gaflet uykusundan uyandır. Lütuf ve keremin ile bu duâyı kabûl eyle.” Bâyezîd-i Bistâmî hz. (k.s.a)

İmam Gazâlî rahmetullahi aleyh şöyle buyurmuştur: “Bil ki takvâ, çok kıymetli bir hazinedir. Eğer ona ulaşırsan, içinde ne yüce cevherler, ne büyük bilgiler ve ne büyük bir saltanat bulursun! Sanki dünya ve âhiretin tüm hayırları bu özellikte, yani takvâda toplanmıştır. Kur'ân-ı Kerîm'de bu takvâya ne kadar çok hayır bağlandığını, ne kadar sevap vadedildiğini ve ne kadar mutluluk eklendiğini düşün!” Yine bazı ârifler şöyle demiştir: “Allah Teâlâ, bir kimseyi günahın zilletinden çıkarıp takvânın izzetine kavuşturursa, onu mala muhtaç olmadan zengin eder; ne mevkiye ne de akrabaya muhtaç olmadan yüceltir; yanında bir dost olmadan da onu ünsiyet (gönül huzuru ve yakınlık) ile sevindirir.”

كَلَّا بَلْ تُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَۙ ﴿٢٠﴾ وَتَذَرُونَ الْاٰخِرَةَؕ ﴿٢١﴾ وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاضِرَةٌۙ ﴿٢٢﴾ اِلٰى رَبِّهَا نَاظِرَةٌۚ ﴿٢٣﴾ وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ بَاسِرَةٌۙ ﴿٢٤﴾ تَظُنُّ اَنْ يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌؕ ﴿٢٥﴾ Hayır (ey insanlar)! Doğrusu siz çabucak gelip geçeni seviyorsunuz, Âhireti ise bir yana bırakıyorsunuz. Oysa o gün bir kısım yüzler rablerine bakarak mutlulukla parıldayacak; Bir kısım yüzler ise o gün insanın belini kıracak bir felâketi sezerek sararıp solacaktır. Kıyâmet Suresi, 20-25 . Ayet

Ey Azîzün Züntikâm; Daima galip ve yüce intikam sahibi! Zalimlere, yaptıklarının karşılığını öbür dünyada vereceğin gibi bu dünyada da ver! Allah ve Resûlüyle savaşanları, Allah'ın diniyle, kitabıyla savaşanları, "Rabbim Allah'tır" diyenlerle savaşanları bu dünyada da rezil ve rüsvâ eyle! Ey Şedîd'ül – Azâb; Azâbı en şiddetli olan! Ey Şedîd'ül – İkâb; Cezâsı en şiddetli olan! Ey Şedîd'ül – Mihâl; Tuzağı en şiddetli olan! İnkârcı ve işgalci zâlimlere, Siyonist katillere ve destekçilerine çetin ve şiddetli azâbını, gazâbını ve yakalamanı göster!

Kalp, tekrar buluşacağından emin olmasaydı eğer, sevdiğinden ayrıldığı için parçalanıp giderdi…


Olgun ve erdemli insan şöyledir: - Anne babasına iyilik eder. - Akrabalarıyla bağını koparmaz - Kardeşlerini ikramla karşılar, onlara değer verir. - Güzel ahlâk sahibidir. - Dinini korur, dindarlığını zedelenmeden muhafaza eder. - Malını düzgün yönetir, israf etmez. - Fazlasından (malı artınca) infak eder. - Dili güzel, sözü yumuşak ve temizdir. - Evinde kalır, kendini lüzumsuz kalabalıklara kaptırmaz. Fudayl b. Iyaz hz. (rah.) Behcetü’l-Mecâlis

Ğavsımız Sultanımız Seyyid Abdulbaki Hazretlerinin (k.s.a) çok mühim bir sohbeti; Buyurdu ki: Niyet çok mühimdir. Babam (Seyyid Abdulhakim Elhüseyni hz.) kaddesallahu teala esrarahul aliyye zamanında ben değirmende çalışıyordum. O zaman böyle imkanlarımız yoktu. Ufak bir anbarımız vardı. Buğdayı oraya boşaltırdım. Duvarda da bir çizgi vardı. Buğdayın ne kadar olduğunu hesaplamak için. Lazım olunca bana derlerdi. Bende anbardan çuvalla verirdim. Ama hayret ettim. Çünkü buğday azalmıyordu. Ne versem azalmıyordu. Ben çok şaşırdım. Gittim bu durumu Babam (Seyyid Abdulhakim ElHüseyni hz.) kaddesallahu esrarahul aliyyeye anlattım. O kızarak niye artmıyor dedi. Subhanallah biz niye azalmıyor diyoruz o niye artmıyor diye kızıyor dedim. Dedi Seyyid Abdulbaki niyetini daha da düzeltirsen o zaman artacak. Şah-ı Hazne (Şeyh Ahmed el-Haznevi) üzerine bir teneke koyacak, Hazret’de (Şeyh Muhammed Diyauddin) üzerine bir teneke koyacak. Bende size diyorum ki niyetinizi düzeltin daha da düzeltin o zaman Hazret üzerine bir teneke koyacak, Şah-ı Hazne üzerine bir teneke koyacak, Ğavs (Seyyid Abdulhakim hz.) üzerine bir teneke koyacak, Seyda (Seyyid Muhammed Raşid hz.) üzerine bir teneke koyacak, İnşaAllah Seyyid Abdulbaki de üzerine bir teneke koyacak.


Halkın hoşlanmadığı üç şey vardır ki ben onları severim: Fakirlik, hastalık ve ölüm… Rabbime kavuşmayı arzu ettiğimden ölümü, beni kibirden koruyup mütevazı yaptığı için fakirliği, günahlarıma kefaret olduğu için de hastalığı severim. Ebu’d-Derdâ Hz. (radıyallahu anh)

Kalp bin kere sevebilir belki ama bir kere aşık olur…
