Eski rüya yorumcuları, rüyaların gizli dilini anlamaya ve bunları kullanarak kehanetlerde bulunmaya yetkili olduklarını iddia ediyorlardı. Tevrat’ta şöyle yazılıdır: "Tanrı, yapmak üzere olduğu şeyi Firavun’a rüyalar aracılığıyla gösterir." Bizim geleneğimizde de, rüya görmekle ilgili özel dualar vardır. Parashara Samhita'da yer alan bir dua şöyledir: नमः दांभो तनिनेत्राय रुद्राय वरदाय च | वामनाय विरूपाय स्वृप्नाधिपतये नमः भगवन्‌ देवदेवेश ! झूलभद्वषवाहन ! इष्टानिष्टे ममाचश्ष्व स्वप्ने सुप्तस्य सांत्वतः । Namaḥ dāṁbho taninetrāya rudrāya varadāya ca | Vāmanāya virūpāya svapnādhipataye namaḥ || Bhagavan devadeveśa! Jhūlavad vṛṣavāhana! Iṣṭāniṣṭe mamācakṣva svapne suptasya sāṁtvataḥ || **"Selam olsun! Üç göze sahip olan, kibri yok eden, lütuf veren, Vâmana (küçük bedenli) ve çeşitli suretlerde tezahür eden Rudra'ya selam olsun! O, rüyaların ve uykunun efendisidir. Ey Tanrıların Tanrısı, ey yüce Bhagavan! Fil bayraklı yüce olan! İyi ya da kötü (olumlu ya da olumsuz) rüyalarımda bana gerçeği bildir ve uykumda beni teselli et."** Bu dua, rüyaların yöneticisi olan ilahi varlığa bir selam ve rüyalar yoluyla doğru bilgiyi göstermesi için yapılan bir yakarıştır.