
Dil Odağı | Sözlerin Etimoloji ve Tarihi
February 14, 2025 at 10:05 PM
O güzelim, anlam dolu ‘Eski Türkçe’ kelimelerimizden: *diğerkâm* .
Celal Nuri İleri, Edebiyat-ı Umumiye Mecmuası’nın 6. sayısında (Mart 1917) diyor ki, Sülayman Nesip, Fıransızca _altruiste_ sözcüğünü şifahen _diğerkâm_ diye çevirmişti ve ben de bu sözcüğü yakalayıp kullanmış ama gerekliliği ve güzelliğine rağmen Türkçenin malı olmasına muktedir olamamıştım. (bkz. sonraki alıntı) Üzerine dipnot verip şunu aktarmış “Hatta, geçen gün bu kelimeyi İkdam’ın bir baş makalesinde kullandığım hâlde musahhih anlamamış ve binaenaleyh yanlış çıkmıştır.”
1917’de bile bu güzeller güzeli diğerkâm, Celal Nuri’nin gözlemince, kullanmasına karşın tutunamamış. 20. yüzyılın başlarında Türkçe sözcükler sırasına girememiş sözcüğü aynı yüzyılın sonlarında yeniden fark etmişiz de sanıyoruz ki bu sözcük yüzyıllardan beri yitirdiğimiz bir hazineymiş. Korpusumuz olup saysak belki bu diğerkâm, 21. yüzyılda bir önceki yüzyıldan daha çok kullanılmıştır…
“Her gün, gayr-ı Turan erbab-ı kalem, düzinelerle kelime uyduruyorlar; veya uyduruyoruz. Lakin, amme bunların cümlesini _telakki bi’l-kabul_ etmediğinden, ertesi gün, kendimiz bile zade-i icadımız olan elfazı anlamıyoruz. Bu hal merrat-ı adide ile başımıza gelmiştir. ‘Altruist’ kelimesini Süleyman Paşazade Sami Bey şifahen ‘diğerkâm’ şeklinde tercüme etmiş ve ben de derhâl bu kelimeyi yakalamış, neşr ü iaşe etmiş olduğum hâlde lüzumundan, güzelliğinden sarfınazar onun tabiiyet-i Türkiye’yi ihraz etmesine kudretyab olamadım, hâlbuki caractére mukabili ‘seciye’ Şemsettin Sami Bey’in en eski lügat kitaplarında bile münderiç olduğu ve ehibbadan birkaçı tarafından istimal edildiği hâlde karar kılamamış idi. Sonra ben bu kelimeyi ele aldım. Çok kullandım. Görüyorum ki lisan artık bunu kabul etti; manasını bilen ve hatta bilmeyen de istimal ediyor. ‘Seciye’den _caractériser_ mukabili ‘tesciye’yi de anafora attım, zannederim ki mukavemet edecek." (Celal Nuri, 1917)
Bir de 1917'den yalnız 13 yıl sonra, 1930'da çıkan Sadri Maksudi'nin Türk Dili İçin kitabında dediğine bakalım, s. 390:
“Ahlâkî ıstılahlara misal alalım: Osmanlı lisanı 'égoïsme,' 'altruisme' için 'hotkâmlık,' 'digerkâmlık' ıstılahlarını kullanıyor. _Egoïsme_ Lâtince _ego_ 'ben' ve 'cilik' manasında olan Fıransızcalaşmış _isme_ sözlerinden mürekkeptir. Türkçesi 'bencilik'tir. Altruisme Lâtince _alter_ 'özge, başka' sözünden ve _isme_ 'cilik' lâhikasından mürekkeptir. Demek Türkçesi 'özgecilik'tir.”
Amaç söylediğimizin gösterdiğimize yardımcı olmasıysa, ve özge sözcüğü ölüce kaçıyorsa başkacı, ötekici, öbürcü diyebilir ya da -cil ekiyle öbürlerine benzetebiliriz.
❤️
1