*İLK GÜN YAŞANANLAR* Biz tövbe verdiğimiz için böyle yaptı diyorlar, vallahi asla. Babamın vefatından sonra defin için köye doğru giderken dedim ki sen misafirlerle sen taziyeyle ilgilen ben de camiyle ilgileneyim. Ama ben ne zaman camiye gidiyorum dedim, kalktığım gibi “Biz de tövbe vereceğiz” dediler. Bu milletin içinde konuşulmaz diye camiye odaya çağırdım. Odaya geldiler. *“Babamız çok büyük bir zattı, bu yük hepimizin üzerine kaldı. Eğer bir düzen yapmazsak babamın 30 yıllık emeği hiç olacak. Beni dinleyin, 15-20 gün böyle gitsin, sonra tövbe verin. Millet kalabalıktır, şimdi böyle bir şeyi millet kaldıramaz, millet yaralıdır.”* dedim, kabul etmediler. Ne zararı var, o zaman birisi bu mihrapta birisi diğer mihrapta olur dediler. Olmaz dedim, yan yana simsarlar gibi sofileri çekiştirecek miyiz? O zaman yazlık, kışlık ve alt cami olarak konuştuk. Kim ilan edecek dediler, ben ilan edeceğim dedim. İlk gün Menzil’de dedim: *Kimin gönlü neredeyse oraya gitsin.* Ama şimdi biz tövbe verdiğimiz için böyle oldu diyorlar. *Hayır, tövbe verdiğiniz için değil usulü bilmediğiniz için vusül olmadı.* *BAŞIMIZ SAĞDIR* Babamın vefatından önce intisap yönlendirmelerinin olduğunu bildiriyorlardı. Ben bu durumu İstanbul’dayken de anladım ve tedbir almalıyım dedim. Orada da mikrofonu elime alıp konuşma yaptım. *İnsanları düzgün yönlendirmeliydim. Ve dedim ki, “Başımız sağdır; başımız Kur’an, Sünnet ve Adap’tır.”* Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Saki Elhüseynî k.s (Menzil, 21.10.2024, 18.01.2025)