GEREKİRSE BİZ SENİ AMELİYAT EDERİZ Rahmetli Siirtli Hacı İdris Amca anlattı. Uzunca bir süre midemden rahatsızlanmıştım. Gitmediğim doktor kalmamıştı.Özellikle soğuk su,incir ve üzüm yediğim zaman aşırı derecede midem sancılanıyor, dayanılmaz ağrılar çekiyordum. Bir gün iş yerinde yine fenalaştım. Beni Siirt Devlet Hastanesi acil servisine kaldırdılar. Oradan Diyarbakır Tıp Fakültesine sevk ettiler. Hastaneye vardığımızda beni acilde muayene edip film tahlil vesaireden sonra hemen ameliyata alınmam gerektiğini söyleyip beni ameliyathaneye aldılar. Yalnız beni muayene eden ve ameliyat edecek olan doktorun adı Makaryos idi.Kendi kendime :''Valla bu pek Müslüman ismine benzemiyor.Olsa olsa ya Rum ya da Ermeni'dir,herhalde Müslüman da değil.Ben buna nasıl ameliyat olurum.Kendimi buna nasıl teslim ederim ‘’dedim. Bu arada bana ameliyat esnasında giyeceğim ameliyat elbisesini getirdiler.Bir kabine sokup ‘’burada soyun, hemen ameliyathaneye gireceksin’’ dediler.Ben de kabine girip sözde soyunacağıma kimseye görünmeden oradan kaçtım.Diyarbakır şehir merkezine inip Kozluk ilçesine oradan Gavs-ı Kasrevi (KSA)nin ikamet ettiği Gadir köyüne gittim.Köye vardığımda Gavs-ı Kasrevi (KSA) caminin önünde oturuyordu.Ben de edeple gidip ziyaret ettim.Gavs-ı Kasrevi (KSA) bana : -Hayırdır İdris bu gün senin günün değil.Ben de : -Beli(Evet)Kurban benim günüm değil dedim ve olan biteni,hastaneden nasıl kaçtığımı, Gadire'ye neden geldiğimi harfi harfine anlattım.Gavs-ı Kasrevi (KSA) bu durumuma güldü.Bana: -Senin neren ağrıyor?diye sordu .Ben de midemi ve karın bölgemi gösterdim.Baktım Gavs-ı Kasrevi (KSA) yanaş dedi.Bir elini karnıma bir elini sırtıma koydu yaklaşık 2-3 dakika bu vaziyette bekledim.Sonra Gavs-ı Kasrevi (KSA) mübarek ellerini çekip bana: ''-Hele bu seferde git şimdilik ameliyat olma.Eğer gerekirse ileride biz seni ameliyat ederiz.''buyurdu. Sanki üstümden onlarca ton yük kalkmıştı.Yıllardır dinmeyen sancılarım kesilmişti.Ben de Gavsın elini öpüp oradan Seyyid Sıtkı'nın dükkanına girdim. Baktım bir kasada üzüm,bir kasada incir var. Hemen yarımşar kilo alıp bir mataraya da çeşmeden soğuk su doldurdum ve bir ağacın altına gidip oturdum. Korka korka iki üzüm tanesi yedim. Bekledim ne olacak diye. Baktımki sancı tutmadı bu sefer ağzıma bir incir atıp üstüne bir yudum soğuk su içtim.Yine bekledim sancı tutmayınca anladımki Gavs-ı Kasrevi (KSA) elini karnıma ve belime koyduğunda ameliyat etmiş.Hemen üzüm ve incirleri bitirip üstüne kana kana su içtim.Tekrar gidip Seyyid Sıtkı'dan birer kilo üzüm ve incir aldım.Aynı yere gidip yıllardır hasret kaldığım üzüm ve incir ile soğuk suyu bitirdim.O gün bu gün Elhamdülillah bir daha karnıma sancı girmedi (Not:Hacı İdris 2002 yılında vefat edene kadar bir daha mide ve karın ağrısı çekmemişti- )