𝟔 Ş𝘶𝘣𝘢𝘵 𝟐𝟎𝟐𝟑: 𝘜̈𝘻𝘦𝘳𝘪𝘯𝘥𝘦𝘯 𝘪𝘬𝘪 𝘺ı𝘭 𝘨𝘦𝘤̧𝘵𝘪, acımız 𝘩𝘢𝘭𝘢 𝘵𝘢𝘻𝘦…   O sabah, Türkiye’nin doğusunda ve güneydoğusunda tam 17 ili sarsan, tarihin en büyük felaketlerinden biriyle uyandık. Resmi rakamlara göre 45 bin insanımızı kaybettik, 107 bin kişi yaralandı. Ancak gerçek kayıplarımızın ne kadar büyük olduğunu belki de hiçbir zaman tam olarak bilemeyeceğiz. Depremden bir gün önce 400 bin civarında telefon hattının sinyal verdiği bir bölgeden, iki yıl içinde 300 bin hat sahibinin artık sinyal vermediğini öğrendik.   Bu ne demek? Yüz binlerce insanımız kayboldu, öldü, yaralandı. Binlerce anne çocuksuz, binlerce çocuk annesiz, babasız kaldı. Yetimler, öksüzler, evsiz kalanlar… Milyonlarca insanımız, bir gecede yerinden yurdundan oldu. Kimimiz başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı, kimimiz hala o acıyı yaşadığı topraklarda hayatta kalmaya çalışıyor.   𝘙𝘢𝘣𝘣𝘪𝘮 𝘣𝘪𝘳 𝘥𝘢𝘩𝘢 𝘣𝘪𝘻𝘦 𝘣𝘶 𝘢𝘤ı𝘭𝘢𝘳ı 𝘺𝘢𝘴̧𝘢𝘵𝘮𝘢𝘴ı𝘯…   Ancak biz, bu acıdan ders alabildik mi? İki yıl geçti. Peki, bu süreçte bizi bekleyen depreme karşı gerçekten hazırlandık mı?   🔹 Türkiye, bir deprem ülkesidir. Bugün, bilim insanları 22 il ve 110 ilçenin doğrudan fay hattı üzerinde olduğunu tespit etti. Bu illerde yaşayan milyonlarca insan, her an büyük bir depreme uyanabilir.   🔹 İstanbul ve Marmara Bölgesi için bilim insanları yıllardır uyarıyor. Beklenen büyük Marmara depremi kapıda. Çanakkale, Balıkesir ve İzmir’de yaşanan sarsıntılar ve Yunanistan Adaları’ndaki volkanik hareketler, büyük depremin ayak sesleri olabilir.   Peki, devlet ne yaptı? Siyaset kurumu, bilim insanlarının uyarılarını dinledi mi?   ✅ 115 milyar TL yardım toplandı. ✅ Depremzedeler için konutlar yapıldı. ✅ Bazı şehirler yeniden inşa edilmeye başlandı.   Ama asıl önemli olan neydi? Olası büyük bir depremi önlemek için alınması gereken tedbirlerdi.   𝘗𝘦𝘬𝘪, 𝘣𝘶 𝘵𝘦𝘥𝘣𝘪𝘳𝘭𝘦𝘳 𝘢𝘭ı𝘯𝘥ı 𝘮ı?   🔴 22 ili fay hattı üzerinden taşıdık mı? 🔴 Bu illerde imar yasağı getirdik mi? 🔴 Dere yataklarına, sahillere, dolgu alanlarına, heyelan bölgelerine bina yapımını durdurduk mu? 🔴 Marmara Bölgesi’nde, özellikle İstanbul’da 97 bin riskli binayı yıktık mı? 🔴 Deprem sonrası toplanma alanlarını ve lojistik desteği organize ettik mi? 🔴 Yüksek katlı binalar yerine, tek veya iki katlı binaları teşvik eden yeni bir imar politikası getirdik mi?   Cevap kocaman bir “HAYIR”.   𝘉𝘶̈𝘺𝘶̈𝘬 𝘣𝘪𝘳 𝘧𝘦𝘭𝘢𝘬𝘦𝘵𝘵𝘦𝘯 𝘨𝘦𝘳𝘦𝘬𝘭𝘪 𝘥𝘦𝘳𝘴𝘪 𝘤̧ı𝘬𝘢𝘳𝘵𝘢𝘮𝘢𝘥ı𝘬.   Ve hala… 📌 22 ilde fay hattına imar izinleri inşaatlar devam ediyor. 📌 Bilim insanları bağırıyor ama siyaset kulaklarını tıkıyor. 📌 “Deprem olsun, binalar yıkılsın, sonra yeniden yaparız” mantığıyla hareket ediliyor.   Şu an Balıkesir, Çanakkale, İzmir beşik gibi sallanıyor. Ve Marmara depremi her geçen gün daha da yaklaşıyor.   Ama biz ne yapıyoruz?   Koskoca bir “HİÇ”.   𝘎𝘦𝘳𝘦𝘬𝘭𝘪 𝘵𝘦𝘥𝘣𝘪𝘳𝘭𝘦𝘳𝘪 𝘢𝘭𝘮𝘢𝘥𝘢𝘯 𝘥𝘦𝘱𝘳𝘦𝘮𝘪 𝘣𝘦𝘬𝘭𝘦𝘺𝘦𝘯 𝘣𝘪𝘳 𝘮𝘪𝘭𝘭𝘦𝘵 𝘰𝘭𝘮𝘢𝘮𝘢𝘭ı𝘺ı𝘻!   Bugün, 6 Şubat 2025. İki yıl önce kaybettiklerimizin yasını tutuyoruz. Ama yarın kaç canımızı kaybedeceğiz, biliyor muyuz?   Bu ülkenin iktidarı, muhalefeti, belediyeleri, bakanlıkları… Bu vebali taşıyacak mısınız?   Sizleri sorumluluk almaya davet ediyorum!   Deprem olmadan harekete geçin.   Çünkü bir sonraki felaketten sonra “keşke” demek, hiçbir şeyi geri getirmeyecek!