Allah dışında kanun koymanın büyük şirk olduğunu kabul edip bununla beraber Allah dışında kanun koyanların büyük şirke bulaştıklarını reddeden kimselerin yazılarını veya konuşmalarını düşünen kimse, bu alimlerin bunları söylemelerindeki temel sebep olarak şunları görecektir: Bunları söyleyen kimseler ya tağutların zulmünden korkuyorlardır ya dünyevi anlamda rahatlarının bozulmasından korkuyorlardır ya da hakkı haykırdıklarında kendilerince toplumda bazı fitnelerin hasıl olacağını düşündüklerini iddia ediyorlardır. Muhakkak ki bu Allah’ın yeryüzündeki en büyük hakkı ve tüm Resullerin gönderiliş gayesi ve davetlerinin ortak özelliğidir. Bundan dolayı tüm muvahhidlerin Allah’ın en büyük hakkı olan teşri hakkını savunmaları ve her meclislerinde ve davetlerinde asıl konu olması lazımdır. Bu konunun ehemmiyetine örnek verecek olursak Nebiler ve Resuller kavimlerine gönderildiği zaman tamamıyla bir kaos, zulüm, gizliden ve açıktan işlenen günahlar, haksız yere ölümler vs. olmasına rağmen tüm davetçiler ilk başta bu konuya odaklanmışlar ve bu konuyu öncelemişlerdir. Allah (azze ve celle) şöyle buyurmuştur: *“Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kulluk edin, tâğûttan kaçının” diye peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola iletti; onlardan kimine de (kendi iradeleri sebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın da peygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.”* ‘Nahl/36’ Şeyh Sadık Ebu Abdullah El Haşimi (et teşri' kitabından)