Müslümanların küfür ve zulüm sistemiyle olan temel sorunları: Günümüzde diktatörlüğün devrilip -sırf kendi tercihleriyle yönetimi seçtiklerinden- demokratik yönetimin gelmesini savunan kimseler yağmurdan kaçıp doluya yakalanan kimsenin durumu gibidir. Onların bu çirkin daveti kendileri için daha tehlikeli ve çıkmaz bir hal almıştı. Daha düne kadar onların bu diktatörlerin zulmünden —ikrahla dahi olsa- bir kurtuluş kapısı vardı. Ancak şimdi bu küfri davetten ötürü kendi istekleriyle küfrü tercih ediyorlar. إِلَّا ٱلۡمُسۡتَضۡعَفِينَ مِنَ ٱلرِّجَالِ وَٱلنِّسَآءِ وَٱلۡوِلۡدَٰنِ لَا يَسۡتَطِيعُونَ حِيلَةٗ وَلَا يَهۡتَدُونَ سَبِيلٗا ٩٨ فَأُوْلَٰٓئِكَ عَسَى ٱللَّهُ أَن يَعۡفُوَ عَنۡهُمۡۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَفُوًّا غَفُورٗا Erkekler, kadınlar ve çocuklar içinden zayıf sayılanlar (yani) çaresiz kalanlar ve hiçbir kurtuluş yolu bulamayanlar müstesnadır. Umulur ki, Allah bu kimseleri affeder. Çünkü Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. Nisa/98-99 ﵟمَن كَفَرَ بِٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ إِيمَٰنِهِۦٓ إِلَّا مَنۡ أُكۡرِهَ وَقَلۡبُهُۥ مُطۡمَئِنُّۢ بِٱلۡإِيمَٰنِ وَلَٰكِن مَّن شَرَحَ بِٱلۡكُفۡرِ صَدۡرٗا فَعَلَيۡهِمۡ غَضَبٞ مِّنَ ٱللَّهِ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٞﵞ  Kim iman ettikten sonra Allahı inkâra saparsa -kalbi imanla dolu olduğu halde baskı altında kalanın durumu müstesna olmak üzere- kim kalbini inkâra açarsa işte Allahın gazabı bunlaradır; bunlar için çok büyük bir azap vardır. Nahl/106' Ancak şu hakikatin iyi bilinmesi lazımdır ki diktatörlük ve demokrasi Allah'ı (celle celaluhu) inkâr babından eşittir. Çünkü diktatörlük ve demokrasi gibi sistemlerde cahili hüküm teşri eden tağut birdir. İster fert ister parti olsun fark etmez. İki sistemde, kitaptaki bazı hükümleri alıp bazılarını inkâr ettiğinden, küfür olup aralarında hiçbir fark yoktur. Bunların hepsi açık küfür olup, Allah'a (azze ve celle) karşı apaçık şirk koşmaktır. Bundan da Allah'a sığınırız. Kıymetli okuyucu! Diktatörlük, Demokrasi, Laiklik, Milliyetçilik veya Medeni devlet vb. Allah'ın kendisi hakkında hiç bir delil indirmediği, kendi ağızlarının geveleyip öne sürdükleri ve bununla da öncekiler gibi küfre düştükleri isimlerdir. Şeyh Sadık Ebu Abdullah El Haşimi (İslam ve demokrasi kitabından)