Doç. Dr. Burhan İŞLİYEN
February 5, 2025 at 06:32 AM
Sabah telefonu elime alıp mesajlara bakınca yakından tanıdığım bir işadamının trafik kazasında vefat ettiğini öğrendim. Mümin bir insandı. Rabbim rahmet eylesin. Takip ettiği işleri; yeni başladığı işleri;büyütmek istediği işleri vardı…
Haberi arkadaşımla paylaşırken “Keşke biriktirdiğimizden daha fazlasını ahirete gönderebilsek.”dedim.
Ölümü unutuyoruz!
Ölümü ihmal ediyoruz!
Elbette hayatı yaşanılmaz hale getirecek bir ölüm korkusundan bahsetmiyorum. Neticede eceli gelen ölüyor.
Hala önemli bir vazifede bulunan bir hocamız anlatmıştı: "Genç yaşta hastalandım. Doktorlar başarı ihtimali düşük bir ameliyata karar verdiler. Ameliyata gireceğim ama beni ölüm korkusu sardı. Öyle ya hasta olarak yattığımız ameliyat masasından kalkamama ihtimali çok yüksek. Bir aile büyüğümüz benim telaşlı halimi fark edince bana: 'Korkma evlat! Hasta olan değil vadesi dolan ölüyor' dedi. Onun sözü beni kendime getirdi."
Kaderimizin bize ne hazırladığını bilmediğimizden elimizden geldiğince, olabildiğince tedbirlere, sebeplere sarılacağız elbette. Ama hasta olmanın ölmek anlamına gelmediğini de bileceğiz.
Korku tabiidir ve aynı zamanda insanidir. Utanılacak bir tarafı da yoktur. Ancak unutulmaması gereken; "Allah, eceli gelince hiç kimsenin ölümünü ertelemez" (Münafıkun,11) hakikatidir.
Hayatın kalitesi büyük oranda bize bağlıdır. Vücut emanetini nasıl kullandığımız hem sorumluluk hem de saadetimizle ilgilidir. Maddi ve manevi açıdan hesabı verilebilir bir hayat yaşadıktan sonrası bizim irademizin dışındadır.
Korkularımız kabusumuz olmamalı…
Ölüm korkusu cennete daha çok hazırlanmaya vesile olmalı…
Dünya hayatımız bir akşam ya da kuşluk vakti kadarken, ahiretimiz sonsuz ve sınırsızdır.
Ahiretin tarlası olan dünyadan ayrılma zamanımızı tayin eden Allah’tır.
Evet, "Hasta olan değil, eceli gelen ölüyor."
Rabbim sağlıklı, huzurlu ve rızasını kazandığımız bir hayat nasip eylesin…
❤️
🤲
👍
🌹
51