Liberal Parti
Liberal Parti
May 17, 2025 at 03:47 PM
https://x.com/Liberalparti_TR/status/1923766494967558157?t=7mf9pyw8auceevwtoALfOQ&s=19 "Belediye Reformu Değil, Merkeziyetçi Diktanın İlânı!" Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup toplantısında yaptığı açıklamalar, yerel yönetimlerin yeniden yapılandırılması adı altında, aslında seçimle gelen yerel yöneticilerin etkisizleştirilmesi ve tüm yetkinin merkezileştirilmesi hedefini ortaya koymaktadır. Aslen iktidarın yaratmış olduğu “yozlaşmayı” bahane ederek sunulan bu reform, demokratik bir reform değil; doğrudan halkın seçtiği yöneticilerin yetkilerinin gasp edilerek atanmış bürokratlara devredilmesini öngören otoriter bir dönüşümdür. AKP iktidarı, büyükşehir belediyeleri kendi elindeyken yetkisizlikten şikayet ederek, belediyelere yetki üstüne yetki veriyordu. Ancak muhalefetin büyükşehirleri kazanmasının ardından aynı yetkiler şimdi fazla ve sakıncalı buluyor. Bu ikiyüzlü yaklaşım, söz konusu reformun samimi olmadığını, tamamen politik saiklerle gündeme getirildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Yeni düzenlemeyle: ✔ Belediye başkanlarının yetkileri neredeyse yok edilerek, yerel meclisler etkisizleştirilecek. ✔ İmar ve iskan gibi kritik alanlardaki kararlar bakanlıklara devredilecek, yerelin iradesi bypass edilecek. ✔ Vali ve kaymakamlar gibi atanmış bürokratlara olağanüstü yetkiler verilecek, seçilmişlerin yetkileri yok sayılacak. ✔ Temel hizmetlerde grev hakkı kısıtlanarak sendikal özgürlükler kaldırılacak. ✔ Kentsel dönüşüm bahanesiyle belediyelerin görev alanına doğrudan müdahale edilecek. ✔ Mevsimsel nüfusa göre bütçe söylemiyle merkezi yönetimin kaynak dağıtımında daha keyfi davranmasının önü açılacak. Bu düzenlemelerle birlikte; ✔ Türkiye’de yerel demokrasi fiilen ortadan kaldırılacak, yerelin kendi kaderini tayin hakkı tamamen merkezi otoriteye devredilecek. ✔ Ülkenin en büyük şehirleri, en çok vergi toplayan bölgeleri, kendi kaynakları üzerinde söz sahibi olamaz hale gelecek. ✔ Bu bir reform değil; seçimle gelenlerin yetkilerinin ellerinden alınıp etkisizleştirilmesi ve bu yetkilerin atanmışlara devredilerek merkezi yönetimin mutlak bir güç haline getirilme çabasıdır. ✔ Bu durumda da zaten bir kayyuma da gerek kalmayacaktır. Bu bir reform değil; bürokratik oligarşik bir mutlâkiyetin alt yapısını kurma girişimidir. Eğer bu düzenleme geçerse, seçim sadece şeklen yapılan ama işlevini yitirmiş bir ritüele dönüşecektir. Türkiye, yerel demokrasiyi kaybettiği gibi, halkın iradesinin yerini saraydan çıkan kararların aldığı bir merkeziyetçi diktaya dönüşecektir.

Comments