Bayramı’nda kaybolan Afganistan uyruklu iş insanının cinayeti tüyler ürpertti. Polis, başka bir SIM karttan yola çıkarak şüphelilere ulaştı. Zanlıların banyo duvarındaki kan izlerini “Kurban kestik” diyerek gizlemeye çalıştıkları, iş insanının banyoda öldürülüp parçalandığı, etinin komşulara dağıtıldığı belirlendi. Zeytinburnu’nda 2002 yılında Kurban Bayramı’nda işlenen bir cinayet yalnızca dönemin değil, Türkiye tarihinde “en kan dondurucu” olaylardan biri olarak kayıtlara geçmişti. Afganistan uyruklu 43 yaşındaki iş insanı İsmet B., bayramın birinci günü ortadan kayboldu. Geniş bir ticaret ağı bulunan, Türkiye, Suudi Arabistan ve Afganistan’da iş yapan İsmet B.'den haber alınamaması üzerine dayısı karakola başvurdu. Polis kayıp başvurusunu önce rutin bir işlem olarak ele aldıysa da, kısa sürede soruşturma İstanbul Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masası'na devredildi. Dosya, o dönem cinayet masasında görev yapan deneyimli polislere teslim edildi. Soruşturmayı yürütenlerden biri olan cinayet uzmanı Mustafa Bayram, olayın ayrıntılarını yıllar sonra verdiği bir röportajda anlattı. İş insanının kaybolmasının arkasında bir fidye talebi yoktu. Banka hesapları incelendiğinde olağan dışı bir hareket saptanmadı. Ancak yapılan incelemelerde önemli bir detay dikkat çekti: Kayıp iş insanının cep telefonu kaybolduktan sonra başka bir SIM kartla kullanılmaya başlanmıştı. Üstelik bu hattı kullanan kişi, bir kadındı ve cihazı tam 15 gün boyunca aktif olarak kullanmıştı. SIM kart kadını, kadın ise Afgan şüphelileri işaret etti Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre, kadının tespitiyle birlikte soruşturma derinleştirildi. Telefon sinyalleri Zeytinburnu ilçesini işaret ediyordu. Kadının bağlantılı olduğu bazı Afgan ve İran uyruklu kişiler tespit edildi. Bu isimlerden biri, kayıp iş insanının en son görüldüğü adresteki kiracılardan biriydi. Evde 3 Afgan uyruklu şahsın kaldığı tespit edildi. Ekipler hemen söz konusu adrese baskın düzenledi. Evdeki boyalı duvar, cinayetin işlendiği yeri ele verdi Olay yerine giden ekipler, evin içini incelediklerinde özellikle banyoda dikkat çeken bir ayrıntı gördü. Duvarlar kısa süre önce badana yapılmıştı. Banyoda temizlik izleri vardı ancak zemindeki bazı lekeler dikkat çekiciydi. Şüphelilere bu durum sorulduğunda, “Kurban kestik, dana eti. Kan sıçradı, sonra da komşulara dağıttık” cevabı verildi. Olay yeri inceleme ekipleri çağrıldı ve banyo duvarlarından, fırçadan ve zeminden örnekler alındı. Ev sahibinin de ifadesi alındı. Ev sahibi, kiracılarının kendisine "Kurban kestik, bu da payınız" diyerek poşetle et getirdiklerini söyledi. Komşuların beyanları da bu anlatımı doğruluyordu. İlk deliller yeterli görülmedi, şüpheliler serbest bırakıldı İlk etapta somut kanıt elde edilemediği için üç şüpheli ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Ancak kriminal raporlar geldiğinde tablo değişti. Duvarlarda ve fırçada bulunan kanın insan kanı olduğu saptandı. Peki bu kan iş insanına mı aitti? Bu soruya yanıt, dayısının evinde bulunan bir saç tokasındaki kepek örneğinden yapılan DNA analizinde bulundu. Saç kepeği ve duvardaki kan aynı kişiye, yani kayıp iş insanı İsmet B.’ye aitti. Deliller netleşince yeniden gözaltı ve tüyler ürperten itiraf Yeniden gözaltına alınan Halil B., Mehmet C. ve Cora Ç. adlı zanlılardan ikisi, delillerin gösterilmesi üzerine cinayeti itiraf etti. İsmet B., para ilişkileri nedeniyle evlerine çağrılmıştı. Burada çıkan bir tartışma sonucu öldürülmüş, ardından cesedi banyoda parçalanmış ve poşetler içinde mahalleye dağıtılmıştı. Komşulara verilen et “kurban eti” diye sunulmuştu. Etin arasında insan eti olduğunu kimse fark etmemişti. “Tadı güzeldi, hala inanamıyorum” Davanın ilk duruşmasında tanık olarak dinlenen ev sahipleri, "Etin kemikleri büyüktü ama tadı güzeldi" ifadelerini kullandı. Komşuların şoku halen devam ederken, savcılık olayla ilgili hazırladığı iddianamede “canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten adam öldürme” suçlamasını yöneltti. Mahkeme iki sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Bir kişi hakkında ise beraat kararı verdi.