
🏴Kurtuluş Gemisi El Mehdi 🏴
June 2, 2025 at 03:30 PM
Cemal Aynası
“İhdinâs sırâtel mustakîm”
Ey aziz! Şunu bil ki Hamd suresinde marifet ve riyazet erbabının
sülûk keyfiyetine işaret edilmiştir ve “iyyake nabudü” (sadece sana iba-
det ederiz) hakikatine kadar sülûkun bütün keyfiyetinin, halktan Hakk’a
olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla sâlik olan kimse ef’ali tecellilerden, sıfati
tecellilere, oradan da zatî tecellilere terakki eder, nuranî ve zulmanî hi-
caplardan çıkar ve huzur ve müşahade makamına ulaşırsa, tam bir fena
ve tümel bir yok oluş mertebesi hasıl olur. ilallah seyri bitince de ubudi-
yet ufkunun batımına ve maliki yevmiddin”deki malikiyet saltanatının
doğuşuna yakınlaşır. Bu seyr-u sülûkun sonunda da istikrar ve yerleşme
haleti ortaya çıkar. Sâlik olan kimse kendine gelir ve “sahv” (kendine
gelme) makamı hasıl olur. Burada Hakk’a teveccüh halka teveccühe ta-
bidir. Başka bir ifadeyle Allah’a doğru sülûk halinde halk ile ilgili hicap-
larda, Hakk’ı görür, ama “maliki yevmiddin”de hasıl olan tümel fena mer-
tebesinden dönüşten sonra, Hakk’ın nurunda, halkı müşahade eder. Bu
yüzden de “iyya” ve “kaf” zamirlerini takdim edip “iyyake nabudu” di-
yerek kendi zatına ve ibadetine hitap eder. çünkü bu haletin sabit olma-
ması da mümkündür ve bu makamda sürçmeye düşülebilir. Dolayısıyla
kendisinin sebat ve lüzumunu “ihdina” sözüyle Hak Teâla’dan talep eder.
nitekim “ihdina” cümlesi “elzimna” “bizimle ol, bizi kendi halimize bı-
rakma” diye tefsir edilmiştir.
Bilmek gerekir ki zikredilen bu makam ve beyan edilen bu tefsir, ma-
rifet ehlinden kemal sahipleri içindir. Onların birinci makamı ise Allah’a
seyrin dönüş makamında, Hak Teâla onlarla halk arasına hicap olur. On-
ların kemal makamı büyük berzah haletidir. Orada ne halk Hakk’a hi-
cap olur -biz örtülüler gibi- ve ne de Hak halka örtü olur. Tıpkı iştiyak
sahibi vuslata erenler ve cezbeye kapılan fenaya ermiş kimseler gibi. O
halde onların sırat-ı mustakimi Hakk’ın sıratı olan iki neşet arasındaki orta berzah haletidir. Dolayısıyla “ellezine enamte aleyhim” cümlesin-
den maksat, Hak Teâla’nın Hz. ilmiye’de feyz-i akdes tecellisiyle kabili-
yetlerini takdir ettiği ve tümel fena makamından sonra kendilerini, kendi
memleketlerine döndürdüğü kimselerdir. Bu tefsir esasınca gazaba uğ-
ramış kimseler, vuslata ermeden önceki örtü ehli kimselerdir. Sapmışlar
ise Hak’ta fenaya erenlerdir.
Kemal sahibi olmayan kimseler, eğer sülûka daha girmemişlerse, bu
işler onlar hakkında geçerli değildir. Onların sıratı, şeriatın zahiri sıratı-
dır. Bu yüzden de sırat-ı mustakim din, islam ve benzeri şeyler diye tef-
sir edilmiştir. Ama eğer sülûk ehli kimseler iseler, hidayetten maksat yol
göstericilik ve sırat-ı mustakimden maksat ise Allah’a vuslat yolunun en
yakınıdır ve o Allah resulü’nün (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’inin yoludur. nite-
kim Allah resulü (s.a.a), Hidayet imamları ve müminlerin Emiri Ali (a.s)
diye tefsir edilmiştir. rivayette de yer aldığına göre resulullah düz bir
çizgi çizdi ve etrafına da çeşitli eğri çizgiler çizerek, “Bu ortadaki düz yol
bendendir”106 diye buyurdu. Allah-u Teâla’nın: “Sizleri orta bir ümmet
kıldık”107 sözündeki orta ümmetten maksat da, mutlak ifadeyle mutlak
şekilde ortada oluş anlamını içermektedir. Bunlardan biri de ruhi kemal-
ler ve marifetlerin orta oluşudur ve bu da büyük berzahiyet makamı ve
büyük orta oluştur. Bu yüzden bu makam da, Allah’ın kemal sahibi ve-
lilerine mahsustur. nitekim rivayetlerde de yer aldığına göre bu ayetten
maksat, Hidayet imamlarıdır (a.s). imam Bakır (a.s), Yezid bin muaviye-i
ilci’ye şöyle buyurmuştur:
“Vasat ümmet biziz, Allah’ın halk üzerindeki şahitleri biziz.”108
Başka bir rivayette ise şöyle buyurmuştur:
“Aşırı giden bize döner ve geride kalan bize katılır.”109
Bu hadiste de zikredilen şeylere bir işaret vardır.
❁﷽❁ ••┈┈•❁﷽❁
https://t.me/KurtulusgemisielMehdi
https://whatsapp.com/channel/0029VamWm4yLSmbRBIZjm903
https://chat.whatsapp.com/DB98tvZAv4hGAF00WgdwZM