
🏴Kurtuluş Gemisi El Mehdi 🏴
June 3, 2025 at 01:25 PM
Zuhur Asrı
Hasanî, Şeysabânî ve Avf Sulemî
İma m Mehdi'nin (a.s) zuhuruyla ilgili olaylarda, üç tane
olumlu ve olumsuz insanın kıyam ve çıkışından bahsedil-
mektedir. Bu üç şahıs Hasanî, Şeysabânî ve Avf Sulemî'dir.
Bazı rivayetler, Hasanî isminde birinin hareket ve ayaklan-
ma gerçekleştirip, ardından öldürüleceğini beyan etmekte-
dir. Ancak bu rivayetler onun Irak'ta ortaya çıkacağına de-
ğinmemiştir. Ayrıca ondan farklı isimlerle bahsetmektedir.
Örn eğin; Medineli Hasanî, Mekkeli Hasanî, Iraklı Hasanî veya Ehlisünnet kaynaklarında geldiği üzere ona Horasan-
lı Hasanî denilmiş ve onu zuhur yılında ordularıyla Irak'a
girecek biri olarak tanıtmıştır. Dolayısıyla rivayetlerde ge-
çen Hasanî'nin Irak'taki ayaklanmasından kasıt (Ehlisünnet
kay naklarında geçen) bu Hasanî olabilir ve ondan önceki
başka bir Hasanî'nin kastedilmiş olması da muhtemeldir.
Şey sabânî'ye gelince, Gaybet-i Nu'mânî kitabında Câbir b.
Yezid el-Cu'fî'den nakledilen bir hadis şöyledir: İmam Mu-
ham med Bâkır'a (a.s) Süfyanî hakkında sorduğumda şöyle
buyurdu:
Şeysabânî Kûfân'dan (Irak'tan) aynı yerden kaynayan bir
su gibi çıkıp ansızın zahir olmadıkça Süfyânî'yi göremez-
siniz. O sizin vekillerinizi katledecektir. Bu olayın ardın-
dan Süfyanî'yi ve Kaim'in (İmam Mehdi'nin) kıyamını
beklemeye başlayın.(1)
Bu rivayette Şeysabânî hakkında birkaç tane önemli husus
bulunmaktadır:
1- İmam Muhammed Bâkır (a.s) onu Şeysabânî diye sıfat-
landırmıştır. Hâlbuki "Şeysabân" öyle bir sıfattır ki Ehlibeyt
İmamları (a.s), tağutları, isyankârları ve haddini aşmış azgın-
ları tanıtırken bu sıfatı kullanmışlardır. 'Şerh-i Kâmûs' adlı ki-
tap, Şeysabânî'nin, esasta İblis'in adı olduğunu kaydetmiştir.
2- O, Süfyanî'den önce çıkıp ayaklanacak, ikisinin arasında
çok fazla bir zaman farkı olmayacak veya Şeysabânî'nin he-
men ardından Süfyanî çıkacaktır. İmam Muhammed Bâkır
(a.s) buyurdu:
Onun ardından Süfyanî'yi… beklemeye başlayın.3- Onun çıkacağı yer ya Irak'tır ki buraya Kûfân da denilir
veya Kûfe şehridir. Bu çıkış ve ayaklanma, bir inkılap veya
hükümet şeklinde, yerden çıkan kaynak suyuna benzercesine
ve ansızın gerçekleşecektir. O; haddi aşmış, azgın, müminle-
rin kanını döken bir katildir. İmam'ın (a.s) buyurduğu, "Sizin
vekillerinizi katledecek." cümlesinin manası ise zahiren, vekil-
ler ve temsilciler kurulunun başında yer alan, işlere öncülük
eden ve şahadet şerbeti içecek olan yüksek dereceli mümin-
lerdir. Çünkü "kabilenin vekilleri veya şehrin vekilleri" denil-
diğinde, onların ileri gelen, tanınmış, makam ve mevki sahip-
leri kastedilmektedir.
Elbette bazılarının görüşüne göre bu gibi özellikler, Irak'ın ön-
ceki hâkimi Saddam hakkında da söylenebilinir. Çünkü o, bu
sıfatlara sahipti. Dolayısıyla eğer Süfyanî ondan sonra Şam'da
çıkarsa, Saddam'ın da rivayette geçen Irak'taki Şeysabânî ol-
duğu iddia edilebilir.
Avf Sulemî'ye gelince; Gaybet-i Tûsî kitabında gelen bir ri-
vayette Hazlem b. Beşîr, İmam Zeynelabidin'den (a.s) şöyle
nak lediyor: Ali b. Hüseyin'den (İmam Zeynelabidin'den),
İmam Mehdi'nin (a.s) kıyamının nasıl gerçekleşeceğini an-
lat masını ve alametlerini tanıtmasını istedim. İmam (a.s)
şöyle buyurdu:
Onun zuhurundan önce Avf Sulemî isminde biri, Cezîre
böl gesinde başkaldıracaktır. O, Tikrit'te bulunacak ve
Dımışk Mescidi'nde öldürülecektir. Sonra Şuayb b. Salih
Sem erkant'tan ayaklanacak ve bu sırada Ebu Süfyan'ın
oğlu Utbe'nin soyundan olan melun Süfyanî, Yâbis Çölü
(ku ru çöl) tarafından çıkacaktır. Onun çıkışıyla Mehdi
(a.s) gizlenecek ve bir müddet sonra da zuhur edecektir.(1)Rivayetin metninde Şuayb b. Salim hakkındaki bilgi, Şia'nın
meşhur rivayetleriyle çelişmektedir. Şia rivayetleri onu Rey
ahalisinden bilmektedir. Bu çelişkinin halli ise onun aslının
Semerkant'tan olduğunu söylemektir. Daha önce beyan ettiğ imiz gibi onun Süfyanî'den önce çıkışının keyfiyeti de
aynıdır.
Anlaşıldığı kadarıyla Avf Sulemî, Irak değil de Suriye hükü-
metinin aleyhine ayaklanacaktır. Onunla ilgili rivayet sahih
ise Süfyanî'den kısa bir müddet önce yaşayacaktır. Onun
har eketinin merkezi olan Cezîre'ye gelince; burası Irak'la
Suriye sınırındaki bir bölgenin ismidir. Hadis ve tarih ki-
taplarına bakıldığında, Cezîre kelimesi başka bir kelimey-
le isim tamlaması oluşturmadıkça bu manada kullanılır.
Oraya; Cezîre-i Rabîa ve Cezîre-i Diyarbekr de denilir. Do-
layısıyla bundan maksat Cezîretu'l-Arap değildir. Zahiren,
"O, Tikrit'te bulunacaktır" cümlesinden maksat da onun kı-
yamdan önceki veya yenilgiye uğrayıp kaçacağı yerin Tikrit
olacağıdır. Tikrit şimdi Irak'ın meşhur şehirlerinden biridir.
Bu bilgiyi onaylayan şey ise Tikrit'in Cezîre yakınlarında
olmasıdır. Bazı nüshalarda Tikrit yerine Bekrit veya Bekvit
gelmesi ise nüshalardaki hatadan kaynaklanmaktadır. Bunu
teyit eden şey de Allame Meclisî'nin Bihâru'l-Envâr ve Şeyh
Tûsî'nin el-Gaybet adlı eserlerinde Tikrit kelimesiyle gelmiş
olmasıdır.
Rivayet, Avf Sulemî'nin, Dımışk Mescidi'nde öldürüleceğine
işaret etmektedir. Yani, ya orada suikast sonucu öldürülecek
veya yakalanarak katledilecektir. Onun yaşayacakları, Irak'ta-
ki olaylarla irtibatsız olmamakla beraber, zuhurdan önce ger-
çekleşecek olaylardandır.
❁﷽❁ ••┈┈•❁﷽❁
https://t.me/KurtulusgemisielMehdi
https://whatsapp.com/channel/0029VamWm4yLSmbRBIZjm903
https://chat.whatsapp.com/DB98tvZAv4hGAF00WgdwZM