
qroniqa
May 25, 2025 at 11:10 AM
Hukuk Araçsallaşırsa Sistem Çeteleşir
Kula kulluğu reddetmekte bir devrimi, zihinsel dönüşümü tamamlayamamış ülkemizin siyasi tarihi, devlet ile “gölge iktidarlar” arasındaki dansın kronolojisidir. Atatürk sonrası her dönemde, her iktidarın “sokakla kurduğu ilişki”, devletin resmi söyleminin arkasına gizlenmiş bir gerçeklik olarak varlığını hep sürdürdü. Osmanlı zamanında paşaların çıkarlarını tehdit edenlere karşı kullanmak için hamam oğlanlarına kol kanat germesi gibi. Ancak bugün, bu ilişkinin çürüyen meyveleri öyle bir noktaya vardı ki, iktidarın kendi içindeki çatlaklar bile artık mafyavari hesaplaşmalarla kapatılmaya çalışılıyor.
“Patates soğan yeriz, ama sizi yedirmeyiz” söylemi, iktidarın kendisini var eden tabana dair bir itiraf niteliğinde. Kendilerini perişan hale düşüren bir iktidarı düşünmeyi, eleştirmeyi, sorgulamayı bırakarak destekleyen insanların çektiği ekonomik sıkıntıları ve aynı zamanda ekonomik sıkıntılar içinde olmayan insanların da yaşadığı kültürel ve entelektüel bir geri çekilmeyi resmeden bir itiraf…
İktidar, toplumsal dokuyu derinden yaralayan bir aidiyet retoriği inşa ederek, ekonomik sıkıntı içinde olsun olmasın, böylesi bir “yoz çoğunluğun” sırtına yaslayarak sürdürüyor varlığını. Öylesine geri adım atmayan, ölümüne bir “Yozkuk” ki yaşadığımız bu yozluk artık iktidarın kendi hizip savaşlarını pervasızca alanen besleyen bir virüse dönüştü.
Hatırlayalım; Ayhan Bora Kaplan’ın kedi gibi patilerini kaldırıp, gözaltına alınışını, yaşadığımız yozluk tiyatrosunun en sembolik sahnelerinden birini… Kaplan, bir zamanlar iktidarın karanlık işlerini kotaran bir figürken, “hukuk” adına yerde abi çektirilerek çökmüş haldeydi. Lakin bu görüntü, hukukun üstünlüğünün değil, iktidarın iç çarklarında dönen kirli hesapların bir tezahürüydü
Yargılanırken ne diyordu hakime; “15 Temmuz gecesi Soylu’nun bir telefonuyla TRT binasına koştum. Her zaman devlet büyüklerimin hizmetinde oldum.“ Davayı takip edenler bilir ki işletilen hukuk, gerçek bir yargılama aracı olmaktan çıkıp, iktidarın içindeki yeni patronaj ilişkilerini meşrulaştıran bir sahne dekoruydu. Çünkü yargılananlar arasında Soylu yoktu. Ve mahkeme Soylu’nun dahil olmasını reddediyordu. Görevden alınan hizmetçiler vadı. Yeni patronun çalışmak istemediği hizmetçiler.
Dün “hizmetkar” olanlar, bugün “suçlu” ilan ediliyorsa, bu hukukun değil, gücün iktidar içinde el değiştirdiğinin kanıtıydı.
Hasan Talu
👍
❤️
💯
7