
UYANIŞ
June 14, 2025 at 10:51 PM
👇Regresyon Terapisti Dolores Cannon ile Söyleşi: “EVREN TARİHİNİN EN ÖNEMLİ DÖNEMİNDE YAŞIYORUZ”
Dolores Cannon, 40 yılı aşan meslek hayatında hipnozla regresyon terapisi kullanarak binlerce danışan ile çalıştı, on yedi kitap yazdı; alanında en çok tanınan ve talep gören kişi olduğu kolayca söylenebilir. Yazdığı kitaplarda geçmiş yaşamlar, dünya dışı varlıklar, başka gezegenlerdeki yaşam, enerji şifası, Nostradamus ve İsa gibi tarihsel kişiler, uzaylılar tarafından kaçırılanlar gibi birbirinden farklı pek çok konuyu işledi. Her bir kitap, Dolores’in deyişiyle, “OKURUN ZİHİNİ HAMUR GİBİ EĞİP BÜKMEK” gibi bir etkiye sahip.
The Three Waves of Volunteers and The New Earth (Gönüllülerin Üç Dalgası ve Yeni Yeryüzü) adlı en son kitabında, danışanlarının seans larından örneklerle yeryüzünün şimdilerde geçirmekte olduğu paradigma değişiminin “ardındaki şeyleri” ele alıyor. Dolores, seanslar sırasında danışanlarını hipnoz ile deneyimlenebilecek en derin translardan biri olan “süper bilinçli” beyin dalgası durumuna getirmekte. The Edge dergisi ile yaptığı söyleşide, Dolores bu tekniğin ayrıntılarını şöyle anlatıyor:
“Yıllar içinde kendi tekniğimi geliştirdim. Şu an bilinen diğer pek çok hipnoz tekniğine pek benzemiyor. Var olan en büyük kuvvet dediğim şeyle temasa geçebiliyoruz ve bu, bütün bilgilerin kaynağı. Çalıştığım her bir kişide buna ulaşmanın bir yolunu buldum ve binlerce kişiyle çalıştım.” Dolores’in tekniğinin sonuçları, en hafif deyimle, afallatıcı. Yıllar içinde, danışanlarının seansları arasında bir bağıntı dikkatini çekmeye başlamış: bu dönemde bu gezegende bedenlenen ruhsal varlıkların yolculuklarını birbirine bağlayan bir bağıntı. “Terapist ve danışman olarak binlerce danışanla çalıştığınız da, pek çok vaka arasında ortak bir noktanın olduğunu görmeye başlıyorsunuz. Daha önceleri, danışanlar bir geçmiş yaşama giderler ve orada bazı yanıtlar bulurdum ve ardından, bütün bilgilerin kaynağını araştırıp danışanların sorularına yanıt arayıp şifalanmayı sağlardım. Son beş yıldır görmekteyim ki danışanlar daha önce hiç Dünya’da bedenlenmemişler; ya Kaynak’tan, Tanrı’dan gelmekteler ya da ışık varlıklar olarak yaşadıkları başka gezegenlerden, başka boyutlardan. Keşfetmekte olduğum ortak nokta bu; böylece gönüllüle rin üç dalgası teorisini oluşturdum.”
Dolores’in teorisi, bu dönemde yeryüzüne yardım etmek üzere başka gezegen ve boyutlardan gelen bir dizi ruhsal varlık olduğunu öne sürüyor. Şu an yaşayan yeryüzü varlıklarından daha yüksek titreşime sahip olan bu varlıkların pek çoğu, bu gezegende ilk kez bedenleniyorlar. Dolores, yeryüzünde pek çok ömür geçiren ruhsal varlıkların hep aynı hata ve ders kalıplarını tekrarladıkları ve nihayetinde gezegenin tahrip edilmesine yol açmakta olan bir karmik döngüye takılıp kaldığını doğruluyor. Dolayısıyla, gezegenin temizlenmesi ve yükselmesi için daha saf ruhsal varlıklar yeryüzüne gelmeyi seçmekteler.
Ama şimdi bedene girmiş olan bu insanlar, geliş nedenlerini artık hatırlamıyorlar. “Geliyorlar ve unutma baskın çıkıyor ve bu kişiler neden buraya geldiklerinin anısını unutuyorlar. Ancak, bu grup yansıtmak üzere taşıdıkları bir enerjiye sahip. Yeryüzündeki düşünce tarzını değiştirecek sevecen bir enerji bu. Onların burada olması bile tarihi değiştirecek.”
Danışanlarının bu yolculukları sırasında Dolores, yeryüzünün evrenin tamamındaki en yoğun gezegenlerden biri olduğunu keşfetmiş. Burada bedenlenen bir ruh varlığının cesur olduğu düşünülmekte çünkü Dünya üzerindeki yaşam, özellikle de daha yüksek titreşimli alemlerden ve gezegenlerden gelen bu varlıklar için çok mücadele gerektiren bir deneyim. Buna rağmen, danışanlarının her biri yeryüzüne gelme nedenleri sorulduğunda, “çağrıyı duydum” diye yanıt vermişler.
Yeryüzü, Dolores’in danışanlarından birinin dediğine göre, daha önce hiç yaşanmamış büyük bir dönüşümden geçiyor. İlk kez olarak, bütün bir gezegen, titreşimini yeni bir boyutsal titreşime doğru değiştiriyor. Geçmişte pek çok ruh varlığı veya ruh varlığı grupları (örneğin, Mayalar gibi) böyle bir değişimi deneyimlemişti ama bütün bir gezegen bir anda böyle bir değişim geçirmemişti. Dolayısıyla, diyor Dolores, evrenin tamamı bu en büyük gösteriyi izlemek için ön sıralara yerleşmiş durumda. Ancak yardım gerekiyor çünkü insanoğlu gezegeni öylesine yoğun bir titreşimle kirletmiş durumda ki bu, gezegeni bir bütün olarak tehdit ediyor. Gezegen kendini patlatacak olursa, bunun etkisi evren boyunca hissedilecek ve bütün varlıkları olumsuz etkileyecek. İşte bu nedenle, yardım çağrısı yapıldığında pek çok ruh varlığı yola çıkıp buraya gelmiş.
Dolores Cannon, kitabında, Dünya’da bedenlenmekte olan üç farklı ruh varlığı grubundan söz ediyor:
1. İLK DALGA: Şimdilerde 40’lı ve 60’lı yaşlarda olan bu gönüllüler yeryüzünde deneyimledikleri şiddet, öfke ve nefret nedeniyle rahatsızlar. İnsan olarak yaşama uyumlanmakta en çok zorluğu çekmiş olan bu grup içinden pek çok kişi intihar etmeye kalkışmış.
2. İKİNCİ DALGA: Şimdilerde 20’li ve 30’lu yaşlarda olan bu gönüllüler, bedenlerinde daha rahatlar ve başkalarına yalnızca yanlarında olarak bile etkileyebilen enerjiye kanal olmaktalar. Başkalarıyla bu enerjiyi paylaşmaktan ibaret olan görevleri nedeniyle herhangi bir şey yapmak değil de yalnızca “olmak” zorundalar.
3. ÜÇÜNCÜ DALGA: Çoğu şimdilerde ergenlik yaşında olan yeni çocuklar, boyutsal değişim ve dönüşüm meydana geldikten sonra gezegende kalması gereken bilginin tamamına sahipler. DNA’ları daha gelişkin ve yüz yüze oldukları en büyük mücadele, diğer insanların onları yanlış anlayıp dikkat eksikliği bozukluğu tanısı konularak ilaçla tedavi etmeye çalışmaları.
Dolores, daha önce yaptığı seanslardan elde ettikleriyle kayıp Atlantis uygarlığı üstüne de pek çok kitap yazmıştı. Keşfettiği şeylerden biride geçmişte, Atlantis gibi, yıkılıp gitmiş daha pek çok uygarlıklar olmuş olduğu. “İNSANLAR ENERJİYİ YANLIŞ YÖNDE KULLANMA VE ONU KONTROL EDEMEME NOKTASINA GELDİKLERİ HER DEFASINDA, DURDURULMALARI GEREKMİŞ Tİ. VE HER DEFASINDA, BU GEZEGEN ÜSTÜNDEKİ HER ŞEY SIFIRLANIP YENİDEN BAŞLATILDI. UYGARLIKLAR, EN İLKEL SAFHALARA DEK GERİ GİDİP TEKRAR BAŞLAMIŞTI. İŞTE BU NEDENLE, BUNUN BU KEZ OLMASINI İSTEMİYORLAR. GEZEGENİ TEKRAR SIFIRDAN BAŞLATIP ÜSTÜNDE BİR KEZ DAHA İNSANLIK İÇİN YAŞAMI BAŞLATMAK İSTEMİYORLAR.”🫵
“Bir hipnoterapi seansında, kadın danışanım Atlantis dönemine geri gitti ve bana, Atlantis’in yıkılışının başlıca nedenini anlat maya başladı. O dönemde bilimciler varmış. KARA MADDE dedikleri şeyle BİLİNÇSİZCE UĞRAŞAN KİŞİLER VARMIŞ. Şimdilerde bilim adamlarının yine BİLİNÇSİZCE UĞRAŞTIĞI ANTİMADDE dediğimiz şeyle aynı şeymiş bu. Bunu bilmemiz gerektiği söylendi çünkü bilimciler şimdi yine aynı şeyi yapmaktalar.” “İSVİÇRE’DEKİ BÜYÜK PARÇACIK ÇARPIŞTIRICI DENEYİ DE AYNI ŞEY. ANTİMADDE İLE BİLİNÇSİZCE OYNUYORLAR. NE YAPMAKTA OLDUKLARINA DAİR HİÇBİR FİKİRLERİ YOK VE BU ÇOK TEHLİKELİ.”🫵
“O dönemdeki deneyler sonuna dek sürdürülseymiş, gezegenin MANYETİK ŞEBEKESİNİ BOZACAK ve YERYÜZÜNÜN İÇE DOĞRU PATLAMASINA YOL AÇACAKMIŞ; Ve bu ise SIRAYLA BÜTÜN EVRENİN MANYETİK ŞEBEKESİNİ BOZACAK BİR DURUMMUŞ. Ama O NOKTAYA GELMEDEN DURDURMUŞLAR ama UYGARLIĞIN YIKILMASINA YOL AÇMIŞ.”🫵
Çalışma tarzına yönelik eleştirilerden söz ettiğimizde, Dolores, kendisine “büyük bir bilim kurgu yazarı” olduğu söyleyenlerin sözlerine gülümsediğini söylüyor. “Bunların tamamını uydurmuş olmama imkan yok. Yazdığım kitapların hepsi, sıradan insanlarla yaptığım seanslardan elde ettiklerim üzerine kurulu. Ofisime girene dek tanımadığım, birbirinden farklı, kimi üst düzey yönetici, kimi öğretmen, kimi din adamı, kimi ev kadını olan insanlar bunlar. Bir geçmiş yaşamı olmayanını görmedim. Convulted Universe (Alt Üst Olan Evren) dizisini yazmaya başladığımda, bu kitabın, “zihinlerini hamur gibi yoğurup bükmek” isteyen okurlara uygun olduğunu söylemiştim. Okuyanlar ise ‘Bunları biliyorum; nasıl bildiğimi bilmiyorum ama biliyorum ve bunlar doğru,’ diyorlar.”
The Edge Dergisine verdiği söyleşide, Dolores’e bu bilinç değişimi hakkında son olarak neler söylemek istediği sorulduğunda şöyle diyor: “Yeni bir frekansa giriyoruz; yeni bir dünyanın var olacağı yeni bir boyuta giriyoruz ve bu son derece güzel olacak. Kitaplarda anlatıldığı gibi; güzel renkler ve her şey tamamen sevgiden ibaret olacak.”
“Eski dünyanın negatifliğinden uzaklaşıyoruz ve her şey, inanılmaz bir şekilde bambaşka olacak ve hepimiz oraya doğru yol almaktayız. Yeni dünyanın var olacağı yere doğru. İncil’de yer alan Vahiy Kitabında yeni cennetten ve yeni yeryüzünden söz edilir. Şu an olmakta olan aynı şeydir. Ne var ki Yuhanna, Pathos adasında bu vahyi alırken anlattıklarının binlerce yıl sonra gerçekleşebileceğini bilmiyordu.”
“En önemlisi, evren tarihinin en önemli döneminde yaşıyor olduğumuz gerçeği; dolayısıyla da şimdi burada olmamız çok önemli. Bunu -birkaç saatliğine bile olsa- deneyimlemek için burada olmak isteyen binlerce ruh varlığı var. Doğup da hemen ölecek olsalar bile, ‘Bu meydana geldiğinde oradaydım,’ diyebileceklerini söylüyorlar. Bu olay, bütün evren açısından bu kadar önemli. Dolayısıyla, bir daha asla tekrarlanmayacak olan harikulade bir dönemde yaşıyorsunuz.”
