Ertuğrul Ocağı
May 26, 2025 at 01:55 AM
Birgün, Ebû Ali Dekkak’ın ( radıyallahü anh ) meclisine bir kimse, tevekkülün ne olduğunu sormak için geldi. İçeri girince Ebû Ali’nin ( radıyallahü anh ) başında çok kıymetli bir sarık olduğunu gördü. O kimsenin gönlü o sarığa meyletti. Bu sırada Ebû Ali hazretleri gelen kimseye dönüp, “Tevekkül, Allahü teâlâya i’timâd etmek, onun-bunun sarığına tama’ etmemektir” buyurdu ve sarığını çıkartıp o kimseye hediye etti.
Ebû Ali Dekkak hazretlerine birisi gelerek, büyüklerin sohbetinde bulunmanın fâidesini sordu. Cevâbında buyurdu ki, “Bunda iki fâide vardır. Birincisi; eğer o kimse ilme tâlib olmuş ise, Allahü teâlâya ve O’nun dînine olan muhabbeti, bağlılığı ve sohbetin bereketi ile ilmi artar. İkinci fâidesi; eğer sohbette bulunan kimsenin kalbinde benlik ve gurûr varise, o duygular yok olur. İlmi ve edebi artar. Ma’nevî bakımdan yüksek derecelere kavuşur.”
“Hürriyet nedir?” diye soran birisine; “Eğer nefsinin arzularına boyun eğmiş, nefsin dünyâya meyl etmiş ise, malın kölesisin” buyurdu.
“Fütüvvet nedir?” diye soranlara da; “Fütüvvet, Peygamber efendimizin güzel ahlâkından biridir. Bunun içindir ki, mahşer gününde herkes “Ben! Ben!” derken, O, “Ümmetim! Ümmetim!” diye yalvaracaktır” buyurdu.
Ebû Ali Dekkak hazretlerinin, tüccâr bir talebesi vardı. Bu talebe birgün hastalandı. Hocası ziyâretine gitti. Talebesine, “Nasıl hastalandınız?” diye sorduğunda talebesi, “Teheccüd (gece namazı) için kalkmıştım. Abdest almak için hazırlık yaparken, sırtımda bir sıcaklık hissettim. Bu sıcaklıkla birlikte, şiddetli bir acı da belirdi. Hummaya yakalandım” dedi. Bunları dinliyen Ebû Ali Dekkak, “Evlâdım! Başı ağrıyan bir kimsenin, ayağına ilâç sürmesiyle hastalığı iyi olmaz. Senin birinci vazîfen, kalbinde bulunan dünyâ sevgisini çıkârıp atmakdır. Birinciyi bırakıp başkasını yapmaya kalkarsan, faydasına kavuşamazsın. Yapacağın bütün işleri izin alarak yaparsan, faydasına kavuşursun” buyurdu.
Ebû Ali Dekkak’a, “Hayatınızda en çok üzüldüğünüz, pişman olduğunuz bir hâdise var mıdır?” diyen bir kimseye; “Vaktiyle, büyük bir sahrada yolumu kaybetmiştim. Çok da susamıştım. Yolu bulduğumda bir askerle karşılaştım. Bana bir içimlik su verdi. İçtiğim bu suyun durumu şüpheli olduğu için, bana verdiği zarar otuz yıldır gönlümden gitmiyor, içtiğime hâlâ pişmanım” buyurdu.
❤️
❤
🌙
5