*4077 K20 (Üye Alış: 3000 TL / Üye Satış:3750 TL)* 1. Çörekotu yağı, özellikle “timokinon” adlı etken maddesi sayesinde bağışıklık sistemini destekleyen, antioksidan ve anti-inflamatuar etkiler gösteren bir yağdır. Çörekotu yağı, geleneksel tıpta binlerce yıldır kullanılmış olup, modern bilimsel araştırmalarla da etkisi kanıtlanmış bitkisel bir kaynaktır. 2. Çörek otu yağı A, C, B1, B6, biotin, niasin ve folik asit gibi vitaminler içermektedir. Çörek otu yağının, antioksidan, antiinflamatuar ve antibakteriyel özellikleri bağışıklığı güçlendirmeye, vücudu hastalıklara karşı dirençli hale getirmeye yardımcı olur. 3. Yapılan bir çok çalışmada timokinon, yumurtalık kanseri, meme kanseri, pankreas kanseri, akciğer kanseri, fibrosarkom, nöroblastom, osteosarkom, miyelom ,ağız kanseri, kolon kanseri, prostat kanseri, mide kanseri, lösemi, serviks kanseri, karaciğer kanseri ve cilt kanseri dahil olmak üzere çok çeşitli kanserlere karşı antikanser etkinlik gösterdiği bildirilmektedir. 4. Kemoterapinin ve kemoterapi ilaçlarının neden olduğu yan etkileri (bulantı, kusma, iştah kaybı, güçsüzlük, odaklanamama vs.) azaltmaya yardımcı olur. 5. Pang ve ark.(2017)’nın yaptıkları çalışmalarında çörek otu uçucu yağında bulunan timokinonun, kansere özgü büyümeyi önleyici etkilere sahip olduğunu bildirmişlerdir. 6. Yapılan çalışmalarda timokinonun, kemoterapi süreci, metabolik eksiklikler ve çevresel toksinler gibi çeşitli stres faktörlerinin neden olduğu böbrek komplikasyonlarını hafifletebileceğini göstermektedir. 7. 10 hafta boyunca günde iki kez çörekotu (500 mg) veya plasebo aldığı bir klinik çalışma sonucunda çörekotu tohumu grubunda hastaların %44,4'ünün taşlarını tamamen attığı ve taşların boyutunun değişmeden kaldığı ve sırasıyla hastaların %3,7'sinde taş boyutunun %51,8'inin azaldığı görülmektedir. Plasebo grubunda ise hastaların %15,3'ünde taşlarını tamamen attığı, %11,5'inin taş boyutunun azaldığı, hastaların %15,3'ünde taş boyutunda artış ve %57,6'sında taş boyutunda hiçbir değişiklik olmadığı görülmektedir. 8. Kurkumin, zerdeçalın en etkin bileşenidir. Güçlü bir anti-inflamatuar ve antioksidan özelliklerine sahiptir. Vücutta oluşabilecek serbest radikal hasarını önlemeye, kronik inflamasyonu baskılamaya yardımcı olur. Oksidatif stres kaynaklı hastalıkların riskini azaltmaya yardımcı olur. 9. Yapılan çalışmalar kurkuminin farklı kanser tiplerinde, farklı moleküler mekanizmalar üzerinden etkili olduğunu göstermektedir. 10. Kurkuminin çözünürlüğü ve biyoyararlanımını düşük olduğu için biyoyararlanırlığını arttırmak için başka bileşiklerle kombinasyonu ve formülasyonları ile ilgili pek çok çalışma denenmektedir. Bu ürünün içerisinde bulunan Piperin, karabiberin biyoaktif bileşeni olup kurkumin gibi polifenollerin emilimini ve biyoyararlanımını, emilimini %2000’e kadar artırabildiği klinik olarak belirlenmiştir. 11. Kurkumin yağda çözünen bir bileşiktir. Yağda çözenerek üründen maksimum fayda görebilmek ve emiliminin güçlendirilmesi için bu üründe ayçiçek lesitini ve piperinle kullanılmıştır. 12. Kurkumin, NF-κB, COX-2, TNF-α, IL-6 gibi inflamatuar oluşturan hücreleri baskılayarak eklem ağrıları, romatizmal hastalıklar, bağırsak inflamasyonları gibi durumlarda oluşacak rahatsızlıkların belirtilerinin azalmasına yardımcı olur. 13. Bazı çalışmalar kurkuminin inflamasyonu baskılaması başta olmak üzere, çeşitli mekanizmalar aracılığıyla, inflamatuvar bağırsak hastalıkları, kolorektal kanser ve hepatik fibroz dâhil olmak üzere H.pylori, pankreatit ve gut rahatsızlıklarında yararlı etkilere sahip olduğunu göstermiştir. 14. Kurkumin bağırsak floramızdaki yararlı bakteri sayısını arttırarak bağışıklığın güçlenmesini destekler. 15. Yapılan bir çalışmada (Zam W.2018) kurkumin uygulaması, bifidobakterler, laktobasiller gibi yararlı bakterin bolluğunu artırarak ve Prevotellaceae, Corobacterales, Enterobactera gibi zararlı bakterilerin yoğunluğunu azaltarak yararlı ve patojenik mikrobiyota arasında oranı önemli ölçüde de arttırdığı belirlenmiştir. 16. Propolis, arıların bitki reçinelerinden elde ettiği doğal bir üründür. Propolisteki sağlığa faydalı aktif moleküller flavonoidler ve fenolik asitler ve bunların esterleridir. Bu bileşenlerin bakteri, mantar ve virüsler üzerinde antibakteriyel ve antifungal etkisi bulunmaktadır. Ayrıca, propolis ve bileşenleri anti-inflamatuar ve bağışıklık faaliyetlerinin düzenlenmesi aktivitelerine sahiptir. 17. Antioksidan, antibakteriyel, antiviral ve antifungal etkileri sayesinde yaraların iyileşmesine ve hücre yenilenmesine yardımcı olur. 18. Çörekotu yağı ve kurkumin kombinasyonu, bağışıklık sisteminin dengelenmesine hem de enfeksiyonlara koruyarak aşırı bağışıklık tepkilerini baskılamaya yardımcı olur. 19. Egzama, sedef hastalığı, akne ve vitiligo gibi cilt pigmentasyon sorunları ve cilt enfeksiyonlarının giderilmesinde doğal tedavisine yardımcı olur. 20. Propolis ve çörekotu yağı, viral ve bakteriyel enfeksiyonların seyrini hafifletmede, özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarında doğal destekleyici olur. 21. Kurkumin ve çörekotu yağı, karaciğer fonksiyonlarını desteklemeye yardımcı olur, detoks enzimlerini aktive eder, karaciğeri toksinlerden korumaya yardımcı olur. Vücutta biriken ağır metallerin vücuttan atılımını destekler. 22. Yapılan çalışmalarında, çörekotu yağı (timokinon) ve kurkuminin, anti-metastazik ve anti-anjiyojenik etkilerle kanser hücreleri üzerinde baskılayıcı etki gösterdiği bulunmuştur. 23. Özellikle meme, kolon, prostat, pankreas ve akciğer kanseri gibi birçok kanser türünde kurkuminin tümör büyümesini yavaşlatmaya yardımcı olduğu ve kemoterapi ilaçları ile sinerjik etki gösterdiği klinik çalışmalarla rapor edilmiştir. 24. Propolisin de kanser hücrelerine karşı olumlu etki ettiği ve bazı durumlarda kemoterapi ilaçlarına duyarlılığı artırabildiği bilimsel olarak belirtilmektedir. 25. Sağlıklı bireylerde bu ürünün düzenli kullanımı; bağışıklık sistemini desteklemek, oksidatif hasarı azaltmak, enerji düzeylerini korumak, konsantrasyonu ve zihinsel berraklığı artırmak gibi çok yönlü avantajları destekler. Ürün formülasyonu vücut sistemlerinde anti-kanser, anti-inflamatuar, antioksidan ve immünomodülatör özellikler göstermeye yardımcı olur. KULLANIMI: Tercihen günde 1 veya 2 kapsül bol su ile tüketilmesi önerilir. OLASI YAN ETKİLER: Kusma, ishal, uykusuzluk, iştah açıklığı.