qroniqa
qroniqa
June 19, 2025 at 09:07 AM
Beton yığınları altında ezilen çocuk cenazeleri... Hastane koridorlarında kaybolan feryatların yerini alan bombaların uğultusu... İşgalin pençesi, masum bedenleri paramparça ederken, uluslararası hukukun ayaklar altına alınması. Bu sahnelere tanıklık eden vicdan, terörü devlet politikası haline getiren bu yapıya karşı yalnızca lanet değil, tarihin kayıtlarına geçecek bir nefret de biriktiriyor. Fakat asıl yıkım, bu kan deryasının kıyısında durup seyretmekle kalmayanlarda! İnsanlık onurunu kemiren bir ahlaki çürümenin resmini çizenlerde: Bir tarafta, bu sistematik şiddet makinesinin ürettiği vahşete isyan edenler, lanet okuyanlar... Diğer tarafta, aynı makineyi besleyen ölüm makinesinin yağ hortumunu gururla elinde tutanlar! Açıkça, pervasızca, "Büyük Ortadoğu Projesi" gibi bölgeyi yeniden şekillendirme iddiasındaki jeopolitik hamlelerin "eş başkanlığını" üstlendiklerini beyan edenleri destekleyenler. Bu, yalnızca bir siyasi tercih değil; tarihin yaşadığı en büyük vahşete aktif bir suç ortaklığıdır. Öldüren bombaların, işgali sürdüren mühimmatın arkasındaki lojistik ve teknolojik şebekeye katkıdır. Her silah sevkiyatı, potansiyel bir yeni katliam demektir. İşgalin ekonomisini ayakta tutan, kanla kirlenmiş finansal akışlara ortak olmaktır. Zulmün sürdürülebilirliğinin mali temelini döşemektir. Emperyal projelerin, "medeniyet götürme" maskesi altındaki işgallerin, kaynak gaspının ve nüfuz mücadelelerinin tanığı olabilenler, "Büyük Ortadoğu Projesi"nin de bu uzun ve karanlık mirasın bir parçası olduğunu bilirler. Bu projeler, istikrar vaadiyle başlar, ancak geriye harabeler, parçalanmış toplumlar ve bitmeyen kin bırakır. İşte, böylesi bir projenin "eş başkanlığını" gururla ilan edenleri destekleyenler, bu acı dolu tarihin yıkıcı sonuçlarını görmezden gelenlerdir. İnsanlık hafızasına ve coğrafyanın gerçeklerine karşı işlenen katliama ortak olanlardır. Bir insan, bir grup, bir siyasi akıl, bu kadar açık bir zulmün karşısında onun askeri gücünü besleyen, ticari ömrünü uzatan, siyasi meşruiyet zırhını kuşananları desteklemeyi nasıl içine sindirebilir? Üstelik de bu desteği, işgalcinin bölgesel hegemonya hedeflerinin "ortak mimarı" olmakla övündüklerini göre göre? İnsanlığa karşı bir suç makinesinin dişlilerini yağlamak ve masumları katleden uçakların pilot kabinine ortak olmak... İşte bu, ahlaki pusulasını kaybetmişliğin, insanlık onurunu ayaklar altına almanın, adalet terazisinden korkmamanın ve nihayetinde, derin bir zihinsel ve vicdani iflasın – zavallılığın – en çıplak, en utanç verici halidir. Bu, zilletlerin en büyüğüdür. Hasan Talu
😢 2

Comments