*RÂBITA VUSLAT VESİLESİDİR* *İmam Urvetü’l-vüskâ Muhammed Ma‘sûm [kuddise sırruhû] şöyle buyurmuştur:* “Kemal derecesine ulaşmanın yolu, tâbi olunan şeyhi muhabbetle rabıta etmeye bağlıdır. Çünkü sadık mürid, şeyhine duyduğu muhabbet vesilesiyle onun bâtınından feyiz ve bereket alır. Her geçen saat şeyhinin rengine boyanır. Bu manevi münasebetten dolayı şöyle demişlerdir: Fenâ fi’ş-şeyh makamı hakiki fenânın başlangıcıdır. Düzenli rabıta olmadan ve şeyhte fenâ makamına ulaşmadan yapılan zikir, her ne kadar bir vuslat vesilesi olsa da maksada ulaştırmaz. Genellikle vuslat, şeyhi muhabbetle rabıta etmeye ve onda fenâ makamına ulaşmaya bağlıdır.” [Muhammed Esad Sâhibzâde, Nûrü’l-Hidâye, s. 46] *Şeyh Ali b. Abdullah el-Uşşâkî [kuddise sırruhû] şöyle buyurmuştur:* “Rabıta yolu, sâlikin kalbini âlim ve ilmiyle amel eden kâmil bir mürşide bağlamasıdır. Bu şekilde kâmil bir muhabbet, tam bir itaat ve ihlâs hâsıl olur. Çünkü mürşid onun yol arkadaşı, yol göstericisi ve onu Hakk’a ulaştıran hidayet vesilesidir.” [Muhammed Esad Sâhibzâde, Nûrü’l-Hidâye, s. 45-47] *Şeyh Mevlânâ Hâlid [kuddise sırruhû] şöyle buyurmuştur:* “Rabıta, Kur’ân-ı Kerîm ve sünnet-i seniyyeye sımsıkı sarıldıktan sonraki en büyük vuslat vesilesidir.” [Hâlid-i Bağdâdî, er-Risâletü’l-Hâlidiyye, s. 39] *[el-Minhâcü's-Senî, s.275]*