*Gavs-ı Sânî Şeyh Seyyid Abdulbâkî el-Hüseynî* [kuddise sırruhû] şöyle buyurmuştur: "Hizmetteki sadakat, vakıf malına kendi malını telef etmediğin gibi sahip çıkmandır. Bu kapıda sadık olan menfaat görür. Allah yolunda yapılan hizmette kendi çıkarlarını gözeten kimse cehennemdeki yerini hazırlıyor demektir. Çok dikkatli olun! Allah'ın huzuruna ak yüzle çıkın! Koşacağız, yorulursak bir başkasına devredeceğiz. Ama samimi olalım. Hizmet aşkımızı devamlı tazeleyelim. Bir adam sözünü tutan, çalışan oğlunu çalışmayan oğlundan nasıl daha çok severse sâdâtlar da çalışan evladına daha çok ekmek verir. Çalışmayana ise ya az verir ya da hiç vermez. Mürşidin himmeti müridin gayretine göredir. Bir insan kaç sene yaşar? Diyelim ki ortalama altmış sene yaşıyor. Bu altmış yılın ilk on beş yılını saymayın. Çünkü insan o dönemde bulûğ çağına ermemiştir. Son on onbeş seneyi de saymayın. Bu dönemde insan güçten, takatten kesiliyor. Geriye kaldı otuz senemiz. Bunun da yarısı yemek ve uyumakla geçiyor. Geriye kaldı on beş yılımız. Hiç değilse bu on beş yılı hizmetle geçirelim. Hz. Rasûlullah'ın huzuruna ak yüzle çıkalım. Her türlü hizmet muhakkak yürüyecektir. Hem de dosdoğru... Arada bir duruyor görünse de bu, önündeki bir engeli kaldırmak içindir. O engeli kaldırdıktan sonra yine yürümeye devam edecektir. Tedbirimizi alıp hizmetimize devam etmeliyiz. Hiçbir şey hizmetimizi geri götürmemeli, aksatmamalıdır. Çünkü bu hizmetler Allah rızası içindir. Allah'ın emirlerinin yerine getirilmesi ve Hz. Peygamber'in [salllahu aleyhi vesellem] ümmetinin zelil olmaması içindir." *[Sohbetler 2, s. 72]*