ÂDÂB-I TARÎKAT-I NAKŞİBENDİYYE
ÂDÂB-I TARÎKAT-I NAKŞİBENDİYYE
February 17, 2025 at 03:40 PM
*VÜCUDUNU ORTADAN KALDIRMIŞ OLANLAR* *HEP SÂDÂTIN NİSBETİNİ TOPLAMIŞLARDI* Allah dostları daima Allah'ın azametini, tefekkür edici, mahzun, hikmet ehli kimselerdir. Allah yolu fakirlikle, abdallıkla, nefsini küçük görmekle elde edilir. Dünya ise bilakis atılgan olmakla, dilli olmakla, alış-verişci olmakla, kandırma, hile hurda bilmekle elde edilir. Allah yolunda ise, tam aksine insan ne kadar fakir olsa, ne kadar halim olsa, ne kadar mahzun, abdal ve zavallı olsa o kadar muvaffak olur. Allah'ın yanında kıymeti olup Rabbinin sevgisini kazanır. Rabbû'l-âlemin fakirlerle miskinlerle beraberdir. Rabbú'l-âlemin kendini beğenmiş, zorba, zalim olan bahtsızlardan hoşlanmaz. Her kim ki nefsini öldürmüş, benliğinden sıyrılmışsa, o Allah'ın yanında makbul olmuş ve Rabbû'l-âlemîn tarafından sevilmiştir. Nakşibendi sâdâtı da hep böyleydi, fakir olup nefsini öldürerek vücudunu (varlık duygusunu) ortadan kaldırmış olanlar hep sâdâtın nisbetini toplamışlardı. Şâh-ı Hazne de öyleydi. Hazretin hulefası icinde zâhiren en edna olanı oydu. Halife olduğunu kimse bilmezdi. Hatta âlim olduğunu bile herkes bilmezdi. Ancak eskiden onu tanıyanlar molla olduğunu bilirlerdi. Fakat halife olduğunu bilen bindebir bile yoktu. Ancak havaslar bilirdi halife olduğunu. Çünkü nefsini zebûn etmiş, benliğinden sıyrılmıştı. Abdaldı, halifelerin yanına gitmez, onların cemaatlarında bulunmazdı. Sâliklerin içine girmez, her zaman sofilerin içinde bulunurdu. Rabbu'l-âlemin'e karşı bir yokluk haleti içindeydi, nefsini yenmiş, benliği atmış, fakir hal, hulefanın içinde zahiren en edna olanı olduğu halde ahlâken de en mütekâmil olanı oydu. Onun içindir ki Rabbũ'l-âlemin onu o kadar yükseltmişti; etrafina o kadar adam toplanmıştı ki çevresi aynen haşır gibi, aynen klyamet gibi olurdu. Rabbû'l-âlemin onun huyunu ve ahlâkını sevdiği içindir ki onu dost edindi. Onu dünyada da ahirette de âlî kıldı. Gavs'da (k.s) öyleydi, aynı yoldaydı, Şâh-ı Hazne'nin hulefası arasında zahiren en edna olanı Gavs'dı. O da hep sofilerin yanına gider, onların sohbetlerinde oturur, onlarla beraber bulunurdu. Çünkü biliyordu ki sofilerin ihlâs ve teslimiyetleri çoktur. Muhabbet ve aşkları fazladır. *[Seyyid Abdülhakim el-Hüseynî, Sohbetler]*

Comments