El-Mirsad Türkçe
El-Mirsad Türkçe
February 27, 2025 at 02:15 PM
https://almirsadtr.com/isidin-ideolojik-yapisi-bolum-5/ IŞİD'in İdeolojik Yapısı Bölüm 5 Yazar: Beraketullâh Danişvar 2. Aşırı Tekfir ve Pervasızca Eylemler: İkinci konu hızlı yargılama ve emirlerin anında yerine getirilmesi arzusudur. Bazen bir insanın böylesine ağır bir sorumluluğu kaldırabileceğini veya ağırlığı altında ezilip ezilmeyeceğini merak eder insan. Daha da endişe verici olanı, bir bireyin yargıç rolünü üstlenmesi, başkaları hakkında rahatlıkla ahkam kesmesi ve onlara karşı sert kararlar almasıdır. Böyle bir düşünce sisteminde cezalar, suçun doğası dikkate alınmadan tek tip olarak uygulanır. Her birey topluca yargılanır ve hepsinin ağır bir cezayı hak ettiği düşünülür. Bu, bireylerin kendilerini savunma, davalarını sunma veya hatta hayatlarını koruma umudunu bile taşıma fırsatı olmadan sınırlı bir çemberin içine itilmesi ve baskının özüdür. Böyle bir yaklaşımda insanlar sadece ölümlerini beklemekle kalırlar. IŞİD, bir grup olarak kurulduğu günden bu yana ölçülemez derecede kan dökmüştür, çok sayıda aileyi yasa boğmuş ve çok sayıda toplum liderinin hayatına mal olmuştur. Bireylere karşı hiçbir şefkat göstermemişler ve eylemlerinin aileler üzerindeki etkisini hesap etmemişlerdir. Öldürme nedenleri veya eylemlerinin arkasındaki gerekçe sorulduğunda, yanıtları basitçe kurbanlarının "yanlış yönlendirilmiş" olduğudur. Kendilerini nihai hakemler ve yöneticiler olarak görürler. Aşırı ideolojilere derinlemesine yerleşmiş, kan dökmekten ve öldürmekten zevk alan bu kişiler nasıl halifelik kurduklarını iddia edebilirler? Tebaalarına nasıl merhamet gösterebilirler veya onlara nasıl güvenlik duygusu sağlayabilirler? 3. İslami Bir Halifelik mi Yoksa Kişisel Gündemler İçin Bir Kılıf mı? İslam; insanlığın refahı, hayatının korunması ve ebedi başarısı için ortaya konmuş, ilahi olarak emredilmiş nihai dini temsil eder. Öğretileri, bireyleri dengeli, dürüst ve esenlik dolu bir hayata yönlendiren bir pusula görevi görür; vasat, insan doğasıyla uyumlu ve bu dünyada ve ahirette esenlik arayışı üzerine kurulu bir hayat sunar. Peygamberimiz Muhammed (S.A.V.), ahlakı mükemmelleştirmek, bireylerin ihtiyaçlarının helal yoldan teminedilmesini öğretmek ve zekayı geliştirmek gibi özel bir misyonla gönderilmiştir. Nitekim kısa ama derin sözlerle, "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurmuştur. Vahyin uzun süreli kesintisi sırasında, yeryüzü ile gökyüzü arasındaki bağlantı noktası olan Kabe'nin bulunduğu Mekke şehrinde, putperestlik hastalığı yaygınlaşmıştı. Allâh Rasulü (sav), bireylerin içsel dönüşümüne kendini adamış, kalpleri tevhid ışığıyla aydınlatmış ve onları ilahi mukaddesatın ferahlığına tekrar yönlendirmiştir. Görevine metodik ama kararlı bir şekilde başlamıştır. Yaygın cehalete, köklü yanlış yönlendirmelere ve uzun süreli fiziksel ve fikri köleliğe rağmen, Peygamberimiz (S.A.V.) hemen silah kullanmaya başvurmamıştır. Bunun yerine, mücadeleye girmeden önce yetenekli bireyler yetiştirmeye odaklanmıştır. Temiz mizaca, sağlam vicdana ve dikkatli bir zekaya sahip olanları hakka çekmek ve onları dinin sadık destekçileri haline getirmek amacıyla, kalplere hitap eden, kötü huyları söküp atan ve erdemleri artıran kademeli ve kararlı bir reform yoluna girmiştir. Peygamberimizin (S.A.V.) kişisel çabalarının meyve vermesi, özverili ve sadık takipçilerden oluşan sadık bir kadroyu risalet feneri etrafında toplaması on üç yıl sürmüştür. Zamanla, batıla meydan okuma aşaması olan bir sonraki merhaleye geçmeye hazır hale gelmişlerdir. Kapsamlı bir eğitim ve öğretim, zihin ve kalplerin arınması, düşmanlıklardan ve fikri karanlıklardan ve kölelik zincirlerinden kurtuluş döneminin ardından, Allâh Rasulü (sav) ve arkadaşları; İslam'ı üstün, nihai ve adil bir din olarak ortaya koymaya karar vermişler ve kendilerini bu yeni inancın takipçileri olarak ilan edip İslam dinini Medine şehrinde ikame etmeye başlamışlardır.

Comments