Parantez Analiz Eğitim Araştırma Danışmanlık ve Yayıncılık Hizmetleri
Parantez Analiz Eğitim Araştırma Danışmanlık ve Yayıncılık Hizmetleri
January 31, 2025 at 10:03 AM
Diyelim ki bir çuval pirinç var elimizde. Bu pirinç çuvalında taş olup olmadığını (taş miktarını) merak ediyoruz. {Bir çuval pirincin taşını mı ayıklayalım yoksa? ☺️} Fakat pirinç çuvalındaki taşların hepsini ayıklamak, saymak pratikte akıllıca değil. Bu yüzden bu çuvala elimizi daldırıyoruz ve rastgele bir avuç pirinç alıyoruz. Aldığımız pirincin içinde taş olup olmadığına bakıyoruz. Eğer aldığımız bir avuç pirincin çoğu pirinç ise ve de tek tük taş bulmuş isek bu çuvalın büyük bir çoğunluğunda pirinç bulunduğunu söyleyebiliriz. *Fakat tam olarak emin olabilir miyiz?* Belki de ilk aldığımız avuçta *şans eseri* çok pirince denk geldik. İşte burada *güven düzeyi* devreye giriyor. Yüksek bir güven düzeyi(örneğin %95) tahminimizin veya beklentimizin doğru olma olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir. %95 güven düzeyi, eğer bu deneyi (bir avuç rasgele çuvaldan pirinç almayı) 100 kez tekrarlamış olsaydık 95’inde tahminimizin veya beklentimizin doğru çıkacağını gösterecektir. Bir başka deyişle, çuvalın büyük bir kısmının pirinç olduğuna dair beklentimize %95 oranında güvenebiliriz. Ama unutmayalım ki %5'lik bir yanılma payımız var. Beşeriz ve şaşarız. Yani, 100 kez tekrarlayacağımız işlemden ( bu bir deney olabilir, bir araştırma olabilir) 5'inde tahminimiz yanlış çıkabilir. Örneğin 45-50 yaş arasında ve 70-80 kg arasında olan bireylerde kan şekerinin ölçüldüğü bir araştırma olsun. Araştırmanın sonucu: %95 güven düzeyinde kadınların HB1AC kan değerleri, erkeklere göre daha yüksek bulunmuş. Bu ne demektir? 45-50 yaş arasında ve 70-80 kg olan bireylerde kaç şekeri ölçümü 100 kez tekrarlanacak olduğunda 95’i araştırmacı ile aynı sonucu bulacak demektir. Ancak 100 kez tekrarlanan çalışmanın veya araştırmanın 5’inde bulunan sonuç, araştırmacının bulduğu sonuçtan farklı olabilir.
👍 2

Comments