Hikmet Katreleri
February 10, 2025 at 07:46 AM
Bizim zamanımızda Müslümanları fikren, bedenen ve rûhen yoran en büyük hastalık ‘eleştiri ve tenkid’dir. Müslümanlar arasında cedeli ve tefrikayı büyüten büyük kavgalara girmeyi, dîni ve akîdeyi savunmak zannediyoruz.
Ortaya hakkı çıkarmak,
Nasîhatinde yapıcı ve ıslâh davetçisi olmak,
Ve sahîh ilmi ortaya koymak; bizim muhtaç olduğumuz şey bu. Lütfen bu ikisi arasındaki ayrımı idrâk edelim. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hakk üzere bulunması ve sahîh olanı ortaya koyması, hiçbir zaman onun ‘muslih’ (ıslâh edici) ve ‘raûf’ (müminlere merhametli) kimliğini ortadan kaldırmadı. Bugün Müslümanlar, ne kadar ayrışırlarsa o kadar zafere yakın olacaklarını zannediyorlar.
Müslümanların kalplerine nefret, ayrılık ve cedelin doğurduğu bölüşmeyi ekmek bizi kurtarmayacak. Bu hangi alanda (fıkh, amel, cihad..) olursa olsun. Hakkın müdâfii olup, kınayıcının kınamasından korkmadan akîdeyi göğüslemek, Müslümanların bölünmesi için bir gereklilik doğuruyor gibi davranıyor bazıları. Niçin biz toplayıcı bir davet-nasihat metodu benimseyemiyoruz? Sadece ‘ben ve benim doğrularım’ diyen enanî bir nasihat metodu geliştirmişiz, sabah-akşam müslümanların ahvâlini ‘eleştirerek’ ıslâh ettiğimizi zannediyoruz. Eleştiri cedele kapı açar. Cedel ise ıslâh usûlünün hiçbir basamağında bulunmaz.
Bu aksine hem kişinin kendisine zıt gördüğü Müslümanı, hem de kendisinden gördüğü Müslümanı daha çok yılgınlığa sürükleyen bir rûh meydana getiriyor.
Emin olunuz (bizim) toplumdaki bu ruhsal tahammülsüzlüğün ve keyifsizliğin ardında, din adına konuşan-nasihat eden müslümanların kullandıkları üslûp ve takındıkları tavrın çok büyük etkisi bulunmakta, çünkü Müslümanlar kendi aralarında bile sürekli bir fitne ile meşgul oluyorlar. Biz birbirimizde bile dinlenemiyoruz. Birbirimize bile yaslanamıyoruz. Neden bu kadar yoruyoruz ve yoruluyoruz?
Sahîh olanı ortaya koy, nasihatini Müslüman kardeşlerine fayda verecek şekilde -aşağılamadan, ona sen yanlışsın damgası vurmadan- yap, sonra kendi nefsine dön ve onun kulluğu ve kusursuzluğuyla meşgul ol. Öfkeni, hiddetini, mertliğini müslümanlara karşı kullanma. Sabır, rahmet ve hilm’in fıkhından mı haberimiz yok?
Davetin birinci kâidesi ‘ihlâs’tır denilmiştir. Nasihatinde ihlâslı olan nasihatçinin ise, onu aşikâr eden emâreleri vardır. Nasihatte haddi aşmamak, nasihati kardeşini incitmeden yapmak, nasihatinde mübalağa etmemek, nasihatiyle cânî değil, bânî olmak.
İlmimiz ile kendimize nasihatçi olmadığımız kadar başkalarına nasihatçi olmanın altında, tenkid etme hastalığı -daha ileri tabirle cedel- yatmaktadır. Bu kimsenin kendisini kusursuz ve sanki hakktan asla sapmazmış zannetmesi en büyük musîbettir. Hidâyeti veren, doğruya uymayı kalplere ilhâm eden ve hakk’ı yaşamayı bahşeden Allah subhânehu ve teâlâ’dır. Ve O dilerse, hidâyette olanı saptırır ve yanlışta bulunanı bu dînde önder kılabilir. İslâm’ın kâideleri hakkında kıskançlık göstermek kişiye bahşedilmiş en büyük nimetlerdendir, fakat Allah’ın dîninde kardeş kılınmış olanlar birbirlerine büyüklenmezler.
Bize şifâ olacak şekilde konuşalım. Nefislerimiz zaten hasta ve Allah’ın rahmetine muhtaç. Müslümanların da hastalığını artırıp ümmetin yaralarını büyütmeyelim. Biz bugün, şifâ olacak ilme, şifâ olacak öğüte, şifâ olacak davete muhtâcız. Bunu ancak rûhları iyileştirmeyi gerçekten isteyen selîm kalp sâhipleri omuzlayabilir.
Eleştiriyi ise herkes yapabilir, fakat hastalık bedeni âciz bırakır.
Konuşanların artması ihtilâfın artması, ihtilâfın artması ümmetin parçalanması, ümmetin parçalanması zayıflığın ve cehâletle amelin artması demek olur. «Çekişip ayrılığa düşmeyin. Yoksa zayıflar-korkar ve gücünüzü kaybedersiniz. Siz sabredin.» Enfâl: 46. Kafaları karıştırmayı kastetmiyorum. Bilakis, vâkıaya basîretle bakıp, Allah her şeyi tam aşikâr edene dek sabretmeyi, susmayı ve birbirimize hayrın nasihatçileri olmayı öğütlüyorum. Sadece biraz sabredin, müslüman kardeşlerinizi incitmeyin, birbirinizin gücünü kırmayın.
«Ben sizi nehy ettiğim şeyi kendim yapmak istemiyorum. Ben sadece gücüm yettiğince ıslâhı arzu ediyorum. Başarım ise ancak Allah’ın yardımı iledir.»
💚
1