
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
February 17, 2025 at 04:56 PM
*Neden Değişemiyoruz?*
Her sabah kalktığımızda daha iyi bir insan olmak için kendimize söz veriyoruz. Bunun için kendimizi değiştireceğimize, hayatımıza bir çeki düzen vereceğimize karar veriyoruz. Ama sabahın gündüzünde yine eski biz olarak hayatımıza devam ediyor ve akşamında da yine eski biz olarak günümüzü noktalıyoruz. Sonra da iyi olmaya yönelik bu başarısız girişimlerimiz tüm moral ve motivasyonumuzu yok ettiği için uzun bir süre tekrar etmeye cesaret edemiyor ve içinde bulunduğumuz akıntıya kendimizi kaptırıp hayat menzillerimizi bir bir geçiyor ve böylece ömrümüzü tüketiyoruz. Aşağıda neden değişemediğimize dair bir kaç sebep sıralayacağım. Belki bu sebeplerin farkına varırsak, başarısız değişim girişimlerimize de bir son verebiliriz.
1. *Boş Vaktin Olmaması:* Kendimiz hakkında düşünecek zamanımız yok. Vaktimizin önemli bir kısmı çalışma ile geçiyor. Onun dışındaki zamanımızı çalmak için sosyal medya (Instagram, YouTube, Twitter, Facebook, Twitch vb ), televizyon ve Netflix gibi dijital film, dizi izleme platformları tetikte bekliyor. Eğer yakamızı bunlardan kurtabilirsek onu da başka tür kendimizi eğlendirme faaliyetleri ile dolduruyoruz. Yani şöyle adamakıllı birkaç saat sessizce düşünecek vakit bulmamız neredeyse imkansız gibi.
2. *Alışkanlıklarımızın Esiri Olmak:* İnsanın alışkanlıkları, bağımlılıkları görünmez bir kelepçe gibi onu tutuyor ve başka bir tarafa yönelmesini engelliyor. Ve neredeyse her zaman bu alışkanlıklar, keyif ve konfor verici ve zihinsel bir çaba veya eylem gerektirmeyen ve hatta dışlayan bir niteliğe sahip. Bu yüzden mesela günde en az yarım saat kitap okumadan edemiyorum veya mutlaka gündelik bir zaman dilimini hayatı daha nasıl güzellestirebilirim üzerine düşünüp birileri ile fikir teatilerinde bulunuyorum şeklinde bir alışkanlık veya bağımlılık bulmanız çok zor. Uzanıp boş boş telefonda vakit geçirmek, maç izlemek, arkadaşlarla geyik muhabbeti yapmak, film izlemek, evde eşya tamiri yapmak, alışveriş sitelerinde gezinmek, arkadaşlarla dışarıda konusu futbol, ticaret, para kazanma, mal mülk birikimi, sığ politik konular, kadınlar vs. Gibi insana hiçbir katkısı olmayan konular etrafında konuşmaların yapıldığı boş eğlence zamanları gibi aslında ne bireysel ne de toplumsal hiçbir faydası olmayan aktiviteler genelde bağımlılıklarımızın ve alışkanlıklarımızın merkezinde yer alır.
3. *İç Motivasyon Eksikliği:* Çoğu insan, çoğu zaman harekete geçecek, adım atacak, ciddi kararlar verme girişiminde bulunacak iç enerjiyi ve motivasyonu kendisinde bulamaz. İnsanların çoğu ancak dışarıdan bir kuvvet ve zorlama ile ayağa kalkıp eyleme geçecek bir mizaca sahiptir. Bu yüzden değişim gibi devrimsel bir eyleme değil girişmek, niyet etmek bile muazzam bir iç gücü, buna sahip olmayanlar içinse dış etkiyi gerekli kılar ve bu iç veya dış motivasyon ve enerji kaynakları maalesef değerli madenler gibi elde edilmesi çok güç unsurlardır.
4. *Doğru Yolda Olduğumuz Sanısı:* Genelde kibir, insanın üzerinde bulunduğu yolun doğru yol olduğunu, değişime bu yüzden ihtiyacının olmadığı kanısını insana inandırır. Bu çoğu zaman yaptığı yanlışların bile farkında olmayıp doğruluk eksenli bir hayat yaşadığına sevk eder insanı ve bu sebeple tıpkı alışkanlıklar gibi dönüşü ve içinde bulunulan döngünün kırılması çok zordur.
5. *Kişisel Menfaati, Konforu, Keyfi, Zevki, Mal-Mülk-Makamı Artırma Eksenli Bir Hayat Gayesi Taşıma:* Böyle biri için zaten hayat tek boyutludur: dünya. Hayatı tek boyutlu yaşayan insan için aslında hayat bitmiştir. Çünkü çok kısa bir yaşam süresi içerisinde elde ettiği her şeyi bir gün bırakacak birinin yaşadığı şeyin hayat olduğunu söylemek sadece şakadır. Sadece bir gün elinden gidecek şeyler için yaşamak gaflet ve şaşkınlık ve zavallılıktır. Böyle bir gaflet içerisinde yaşayan biri içinse değişim veya değişimin gerekli olduğu düşüncesi sadece boş konuşmak olduğu için, ondan herhangi bir eylem veya girişimde bulunması da beklenemez.
❤️
6