Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya WhatsApp Channel

Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya

84 subscribers

About Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya

Bu kanal Dr. Takyettin Karakaya’nın görüşlerini içermekte ve insanları modern hayatın sıkıntılarından bir nebze de olsa uzaklaştırıp onlara nefes aldırmayı amaçlamaktadır.

Similar Channels

Swipe to see more

Posts

Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
6/5/2025, 4:12:38 PM

"Yeryüzünde kibirlenerek yürüme!"

❤️ 👍 8
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
6/4/2025, 3:00:06 PM

*Modern Zamanların Garip İnsanları* Kimsenin konforundan feragat etmeden, malından, zamanından vermeden Allah'ı hoşnut ettiği yanılgısı yaşayarak kurtuluşa ereceğini zannettiği ve böylece bir hayal aleminde yaşadığı modern ahir zamandayız. Tüm kazancında yoksulun, yetimin, ihtiyaç sahibinin hakkı da olduğu halde sadece kendine, ailesine, çocuklarına, konforuna ve keyfine harcayan ama sadece bazı şekilsel eylemlerle Allah'ı hoşnut edeceğini zanneden zavallı insanların yaşadığı bir zamandayız. Allah'ı hoşnut etme, diğer dünya veya kurtuluşa erme gibi derdi olmayan insanlar da, müstağni olma, kendini, gücünü her şeye yeter görme, elde ettiği her başarıyı kendinden bilme kibri ile zaten kendilerini bütünüyle bu dünyaya adamakta ve tek boyutlu tek taraflı bir hayat yaşamaktalar ve dolayısıyla kendi egoist hayatlarından başka her hayatı önemsiz görmekteler. Hal böyle olunca yaşadığımız zaman; ya kendini kandıran, aldatan ya da kendi bencil ve kibirli hayatları içerisinde debelenip duran insanların olduğu bir garip zaman. Kendini bu iki yaşam tarzından sıyırıp hayata bambaşka bir perspektiften bakma erdemini gösterebilenelere ne mutlu.

❤️ 👍 9
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
6/15/2025, 4:29:21 AM

*İyi ve Kötü İnsanları Tespit Etmemize Yardımcı Olacak Gayet Mühim ve Pratik bir Usul* > _Uyarıcı Not: Aşağıdaki yazı yaklaşık 1500 karakter içermektedir ve dört Word sayfası tutmaktadır. Bu sebeple yazıyı Word’e aktarıp okumanız çok önemlidir._ Kötü insanlarla iyi ahlakı olmayan insanlar arasındaki ayrım bilinmediği için çoğu zaman kötü insanları iyi veya ahlakı kötü olmasına rağmen iyi insanları kötü insan zannedebilir veyahut insanların iyi mi kötü mü olduğunu anlamakta kafa karışıklığı yaşayarak insanların nasıl kişiliklere sahip olduğu görmede güçlük çekebiliriz. Bu sebeple iyilik-kötülük ile iyi/güzel ahlak-kötü ahlak arasındaki ayrımı çok iyi kavramamız gerekir. Kötü ahlak genel itibarı ile bireyin diğer insanlarla ilişkilerine dair bir davranış biçimidir ve genetik faktörler, yetişme tarzı, yetişilen bölge bu davranış tarzının ortaya çıkmasında tamamen değilse bile çok fazla etkilidir. Dolayısıyla zaman geçtikçe değiştirilmesi oldukça güçleşir. Kaba, sert, nobran olmak, cimri olmak, fevri olmak, çabuk gaza gelmek, öfkeli olmak, tartışmaya ve kavgaya meyilli olmak, huysuz olmak en bariz ve bilinen kötü ahlak özellikleridir. Bu özelliklerden ne kadar çok varsa var ise ve her bir özelliğin etkisi ne kadar fazla ise o derece kötü ahlaklı kişiliğiniz aşikar olur. Kötü ahlaklı olmak daha çok toplumsal ve dünyevi bir boyuta sahiptir ve kişinin toplumla, ilişkili olduğu kişilerle ilişkisini etkiler. Dolayısıyla ne kadar kötü ahlaklı iseniz insan ilişkileriniz o kadar zayıftır ve toplum içerisinde de o kadar az kabul görür ve sevilirsiniz. İnsan sosyal bir varlık olduğu ve kötü ahlak insanı toplumda yalnızlaştırdığı için kötü ahlaklı insanların dünya hayatları hep sıkıntılı ve zorlu geçer. Ancak kesinlikle akılda tutulması gereken bu yazının ana fikri olan şey şudur: kötü ahlaklı olmak otomatikman kötü insan anlamına gelmez. Kötülük veya kötü insan olmak ise bütünüyle değilse bile çoğunlukla insanın özgür iradesi ile şekillenir ve dış faktörlerden çok daha az etkilenir. Yani kişi bazen kötü ahlak özelliklerini genetik veya yetiştirme koşullarından edinse bile kötü olmak ona bağlıdır, onun tercihidir. En önemli kötülük özelliği bencilliktir. Ben merkezli olan kişi, yaşamdaki tüm olayları kendi menfaati ekseninde değerlendirir. Kötü insanlar kendi menfaatleri söz konusu olmadığı zaman başkasının yardımına koşmaz, sırf kendi iyiliği için fırsatlar ve şartlar uygun olduğunda başkasına kötülük yapmaktan, ihanet etmekten, kuyusunu kazmaktan geri durmaz ve rahatsızlık duymaz. Kötü insanın her daim önceliği kendine ve kendisi gibi gördüğü ailesinedir. Başkasının acısı, derdi, kaygısı onun için önemsizdir ve yok hükmündedir. Kötü insan aldatmaktan, yalan söylemekten, başkasının malına, mevkine, konumuna göz koymaktan çekinmez. Çoğu zaman bunları açık bir şekilde yapmaz çünkü bunların açık bir şekilde yapılması onun aleyhinedir ve bu yüzden zekâsı, aklı nispetinde tüm kötülüklerini hesaplı, kitaplı, kurnazca yapmaya çalışır. Güçlüye kul köle, mazluma, garibana zalim olur. Kendisinden yardım isteyen birinden bir menfaati yoksa parmağını bile oynatmaz. Ama güçlü, menfaat elde edebileceği, zengin, nüfuzlu birinin karşısında toplumsal statüsüne ve yine sosyal zekasına münasip bir şekilde boyun eğmekten, zillet göstermekten geri durmaz. Dolayısıyla kötü insanların en bariz özellikleri; bencillik, güçsüzü ve menfaati olmayanı küçük ve hakir görmek, başkasını çekememek, hırslı olmak, ister kamunun ister bireyin olsun başkasının malına göz dikmek, başkasına menfaati olmadan iyilik yapmamak yani iyiliksever olmamak, rahatça yalan söylemek, sözünde durmamak, kendine ve ailesine sınırsızca harcarken ihtiyaç sahiplerini görmezden gelmek, konforu ve rahatı için başkasının konfor ve rahatını bozmaktan çekinmemek, empati ve merhamet yoksunu olmak sayılabilir. Buradan hareketle insanları dört gruba ayırabiliriz: *1. Kötü ahlaklı kötü insanlar:* Bunlar dünyadaki en kötü insanlardır ve fark edilmeleri çok kolaydır. Ancak kötü insanlar genellikle sosyal anlamda gelişmiş bir zekaya sahip oldukları için genel itibarı ile kötü ahlaki özelliklerini kötülükleri, menfaatleri uğruna gizlemeyi iyi bilirler ve toplum içinde kötü ahlaklarını mümkün olduğunca göstermezler. Ancak buna rağmen hem kötü bir ahlaka sahip olup hem de kötü olan insanlar da vardır. Ancak şu unutulmamalıdır ki, kötü ahlaka sahip oldukları için toplum içerisinde sevilmemelerine rağmen bunlar, ahlakları iyi ama kötü insanlardan aşağı bir seviyede değildirler. Hatta bu tür insanların kötülüklerinden toplum daha emindir çünkü kötü ahlaklı oldukları için toplum tedbirlidir. Ancak iyi ahlaka sahip oldukları halde kötü olan insanların kötülüklerinden sakınmak oldukça zordur ve bu yüzden onlar daha tehlikeli ve belki de kötü olmaları itibarı ile bu gruptakilerden daha aşağı seviyededirler. Bu gruptakilerin kötülük etkileri daha sınırladır çünkü toplumdan görece daha uzaktırlar. Ama diğer gruptakilerin yani kötü ama iyi ahlaklı insanların etkisi çok yüksektir çünkü toplumda sevilen ve değer gören bir konumdadırlar. *2. Kötü ahlaklı iyi insanlar:* Bunlar belki de toplumdaki en bahtsız insanlardır. Çünkü iyi insanlar oldukları halde yani insanlara bile bile kötülük yapmadıkları, iyilikten çekinmedikleri, menfaatlerini öncelemedikleri, başkasında olana sırf kendi menfaatleri için göz dikmedikleri, dürüst oldukları, sözlerine güvenildiği, yardımsever ve fedakâr oldukları, empati duyguları güçlü olduğu halde sırf toplumsal ilişkilerde kabul ve hoş görülmeyen kaba, sert, öfkeli olmak, fevri olmak gibi özelliklere sahip olmaları nedeniyle toplum içerisinde kötü muamelesi görürler. Bu insanlarla ilişki kuran kişiler, bu kötü ahlakları sebebiyle bu insanlardan incindikleri, rahatsız oldukları için bunlara da kötü gözüyle bakıp yanlarında bulundurmak istemezler. Aslında zaman zaman iyi olmaları sebebiyle toplum içerisinde övülmelerine rağmen genel itibarı ile adları anıldığında insanlarda çok da hoş olmayan duygulara sebebiyet verirler. Ancak bu tür insanlar kötü ahlaklı olsalar bile kötü olmadıkları için ve toplum da iyi ile kötüyü zamanla ayırt edebildiği için toplumda zaman geçtikçe kabul görmeleri, değerlerinin anlaşılması mümkün olur. *3. İyi ahlaklı kötü insanlar:* Bunlar için toplumun en şerlileri desek abartmış olmayız. İyi ahlakları ile perdeledikleri kötülüklerinden emin olmak nerdeyse herkes için imkansızdır. Bu insanların sosyal zekâları genellikle gelişmiştir ve böylece kötülüklerini gizleyebilirler. İyi ahlaklı olmak toplum için en çok kabul gören şey olduğu için bu insanlar herkesle çok rahat bir şekilde ilişki içerisindedirler ve genel olarak toplumda sevilir ve makbuldürler. Ancak bu insanlar kötü oldukları ve hep menfaatlerini önceledikleri için aslında toplumdaki en tehlikeli kişilerdir. Menfaatleri söz konusu olmadığı zaman başkasının asla yardımına koşmadıkları halde, iyi ahlaklı olmaları ve toplumu iyi tanımaları sebebiyle bunu mazur ve haklı göstermeleri ve dolaysıyla geneli kandırmaları kolaydır. Bu gruptaki insanlar da sosyal zekâları ve kurnazlıkları oranında yüksek toplumsal kabul düzeyine sahiptirler. İnsanlara kaba olmadıkları, yüz yüze onları kolay kolay incitmedikleri için bunların kötü olduğunu anlamayan çoğu insan için genelde bu kişiler iyi olarak görülüp el üstünde tutulurlar. Bu tür insanlar başkası ile ilişki içerisinde iken karakter olarak zayıf gördüklerini yine sırf kötülük yapmak, onun zararı veya kendisinin bir menfaati için gaza getirir ve bunu da onlara iyilik yapıyormuş kisvesi altında pazarlarlar. Dolayısıyla bunlar şeytani yapıya sahiptirler, zira gaza getirip zarar verme ve işin içerisinden sıyrılma ve bunu hep yapmayı becerebilme en şeytani özelliktir. Toplumun en zararlısı olan ve truva atı gibi toplumun içerisine sızan bu şerlilerin çokluğu topluluğun boyutu ne olursa olsun büyük bir talihsizliktir. Bunların fazlalığı toplumun da bozulma düzeyinin fazlalığına işarettir. Bunları tanımak, ona göre önlem ve tavır almanın güçlüğü ilişki içerisinde oldukları her insan için ne büyük şer ve tehlike arz ettiklerinin en büyük göstergesidir. *4. İyi ahlaklı iyi insanlar:* Bunlar yeryüzünde yürüyen melekler gibidir. Zaten sayıları o kadar azdır ki melekleri göremediğimiz gibi onları da görmemiz, onlara rastlamamız mucize gibidir. Hem güzel ahlakları sayesinde toplum tarafından sevilen hem de iyi oldukları, başkasına kötülük yapmadıkları, menfaatlerini her zaman ikinci plana attıkları, herkese ellerinden geldiği kadar yardıma koştukları, güvenilir, dürüst, samimi oldukları ve bu yüzden iyi olarak vasıflandırılmayı hak ettikleri için toplumun en hayırlıları olanlar bu gruptakilerdir. Bunlarla yaşamak, arkadaşlık kurmak, sosyal ilişkiler geliştirmek bir güzelliktir. Bu insanlar ile nefes alırsınız, hayatın iyi taraflarını görürsünüz, yaşama sevinci elde edersiniz, yaşamınız kolaylaşır, rahatlar, sırtınızı dayayabileceğiniz, korkmadan güvenebileceğiniz insanlar olmaları hasebiyle hayatın zorluklarına karşı daha dayanıklı ve güçlü olursunuz. Hasılı bunlar toplumun en hayırlılarıdır ve sayılarının çokluğu bir toplumun hayırlı ve güzel bir toplum olduğunun da göstergesidir. İnanlar özelliklerine göre bu dört grup insandan biridir ve her bir grubun da kendi içinde belirli seviyeleri vardır. Yani örneğin bazı kötü ahlaki özellikler taşırsınız ve iyisinizdir, dolayıyla ikinci grupta olmanıza rağmen dördüncü gruba yakınsınızdır. Başta da belirttiğim gibi kötü ve iyi insan olmak nerdeyse bütünüyle bize bağlıdır ve yukarıdaki gruplar arasında da olmamız gereken ikinci veya dördüncü gruptur. Kötü ahlaki özellikler ise zor olsa da değiştirilebilir olduğu için ikinci gruptan dördüncü gruba geçmek her zaman mümkündür. Bu geçişi kolay ve daha mümkün kılmanın yolu insanın özelliklerini daha rahat değiştirebileceği hayatın ilk dönemleridir. Dolayısıyla çocukluk ve gençlik dönemi kişinin ikinci mi dördüncü mü grupta olacağının belirlenebileceği çok önemli bir dönemdir. Çocuklarımıza iyi ahlaklı olmayı öğretebiliriz. Genetik yatkınlıklara rağmen küçüklükte bu kötü ahlaki özellikleri atmalarını sağlayabiliriz. Onların yumuşak, nazik, hoşgörülü, öfkesini yutan, kerem sahibi, cömert insanlar olmalarını sağlayabiliriz. Çocuklarımızın maddi kariyerlerine uğraştığımız kadar ahlaki kariyerleri için de çaba serf etmeliyiz. Onların iyi veya kötü olmalarına asla müdahale edemeyiz ama kötü ve güzel ahlaklı olmalarına müdahale edebiliriz. Şimdi siz de kendinizin ve ilişki içerisinde olduklarınızın detaylı bir muhasebesini yaptıktan sonra hangi grupta olduğuna karar verebilirsiniz. Bu tür bir kategorizasyon çok önemlidir. Çünkü böyle bir sınıflandırmanın eksikliği iyi insanları sırf kötü ahlaklı oldukları için kötü kategorisine veya sırf iyi ahlaklı oldukları için kötü insanları iyi kategorisine koyma yanlışına yol açabilir. Böylece iyileri yanımızdan ve topluluklarımızdan uzaklaştırıp kötü olanları ilişki dairemize sokarak aslında önce kendimize sonra da tüm topluma büyük zararlar vermiş oluruz. Vesselam.

❤️ 6
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
6/11/2025, 10:46:27 AM

*Rabbini Bilen Kendini Bilir* Allah duygularımızın, düşüncelerimizin ve irademizin de Rabbidir. O bizim için bir hayır veya şer dilediğinde ya da bizden bir hayır veya şerri uzaklaştırdığında önce duygu ve düşüncelerimizi bu isteğe uygun bir şekilde düzenler ve böylece biz o hayır veya şerre doğru bir irade gösteririz. Halbuki Allah, düşünce ve duygularımızı evirip çevirerek aslında kendi iradesini gerçekleştirir ve biz de eksik akıl ve bilgimizle kendimiz yaptık zannederiz. Ben yaptım, ben kazandım, benim başıma niye bu geldi dediğinde işin iç yüzünü bilirsen, sen kimsin Rabbin kim daha iyi anlar ve büyük bir acziyetle o kudretli padişahın huzurunda tevazu ve korku ile egilirsin.

❤️ 👍 11
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
5/30/2025, 7:41:56 PM

"Sonsuza kadar yaşayacakmışsın gibi davranma. *Kaderin başında bekliyor.* Yaşadığın sürece ve hala imkanın varken, şimdi iyi biri ol."

❤️ 9
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
6/12/2025, 2:05:04 PM

*Büyük Yanılgı* Allah herkesi bir meşrep üzere yarattı. Herkes meşrebine uygun bir yolda yürüyüp gitmekte. Kimi hırslı, kimi yavaş, kimi çalışkan, kimi tembel, kimi açıkgöz, kimi saf, kimi güçlü kimi zayıf...bu böyle uzayıp gider. Ancak dünyalık ilerleme hususunda pozitif meşrebe sahip olanların olmayanları hor görmesi, küçümsemesi, her şeyi kendilerinden bilerek kendilerine, farkında olarak veya olmayarak, ilahi bir pozisyon atfetmeleri ve böylece tüm dünyalık başarı ve kazançlarını aslında ilahi mukadderatın gereği görerek bunun asıl hikmetinin dünya işlerinin görülmesi ve bu sebeple herkesin sadece bir taşıyıcı veya emanetçi konumunda olması ve bu bilinçle toplumdaki her türlü eşitsizliği giderici bir yaşam tarzı ve felsefesi benimsemesi gerekirken kendilerini üstün ve müstağni görmeleri ve hatta bazılarının kendilerini seçilmiş görmesi ve bu seçilme halini her türlü gayrı ahlaki, gayrı insani davranışları için bir mazeret veya ilahi kabul olarak görmesi, insanların büyük çoğunluğunun yaratılıştaki meşrepsel farklılığa dair en büyük yanılgısını oluşturmaktadır.

❤️ 👍 7
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
6/1/2025, 12:05:09 AM

"Öfkeliyken konuş, göreceksin ki pişman olacağın en güzel konuşmayı yapacaksın."

❤️ 👍 5
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
5/25/2025, 5:56:24 PM

*Dört Hayati Kural* "İnsanların unutmaması gereken dört kural vardır: Yanlış söz söyleme, yanlış yatakta uyuma, yanlış eşikten girme, yanlış cebe elini atma."

❤️ 👍 😂 9
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
2/17/2025, 1:33:35 AM

*Canlı İmanı Kötülüklerle Öldürmemek* Maneviyat düşüncesinin en asli temellerinden biri Allah'a ve ahiret gününe inanmaktır, yani iman sahibi olmaktır. Ancak bu inanış yani iman sadece bir kelime tekrarı olarak görülmemelidir. İman, eylem ile karşılıklı ve bağımlı bir ilişkiye sahiptir. İman; kişinin elinde, sürekli beslemesi, sağlıklı tutması, aksi taktirde zayıflayıp ölmesi mümkün bir canlı organizmaya benzer. Bu organizma ise eylemlerle yani iyi davranışlarla canlı ve sağlıklı tutulur. [Aynı şekilde canlı, sağlıklı, sağlam bir yapıya sahip ise bu organizma - yani kişinin imanı güçlü ise - onun iyi davranışlarına yönelik itici ve destekleyici bir etkiye sahip olacaktır. İman - eylem arasındaki karşılıklı ve bağımlı ilişki de buradan kaynaklanmaktadır.] İyi olmak, iyilik yapmak, kötülükten, zulümden, haksızlıktan uzak durmak, kişisel menfaat ve bencilliği eylemlerin merkezine koymamak, başkasına karşı empati ve merhamet ekseninde bir tavır sergilemek, ihtiyaç sahiplerine karşı gözü, kulağı kapalı kesilmemek, her türlü bireysel ve toplumsal ilişkide kendi menfaatine ters düşse bile hak ve adalet ilkesini benimsemek, elinden ve dilinden insanların emin olduğu, güvenilir, sözüne sadık biri olmak gibi iyilik eylemleri kişinin uhdesinde bulunan iman organizmasının güçlenmesine ve sayılanlar ve bunun gibi diğer iyi eylemlerin zıddı olan kötülükler de zayıflamasına ve dikkat edilmediği, kötülüklerde devam ve ısrar edildiği taktirde ölmesine yol açacaktır. Bir kere insanın imanı ölürse, artık onun iyi davranışlarda bulunmasının motoru da durur ki bu aynı zamanda, kişinin bir kötülük çukuruna, girdabına düşmesi demektir. Maneviyat düşüncesinin bir temel direği de zerre imanı olanın cennete girecek olmasıdır. Zerre iman demek kişinin canlı iman organizmasının ölmemiş hâlâ sağ olduğu ve bu da kişinin düşük seviyede olsa bile, kötü eylemlerinin hâlâ iyi eylemlerini geçmediği anlamına gelir. Yani cılız da olsa hâlâ nefesi olan bir imana sahip kişinin davranışlarında iyilik hâlâ kötülüğü geçmekte, kişi kötü eylemlerine devam etse bile bunlarda ısrar etmemekte ve kalbindeki iyi olma düşüncesi hâlâ varlığını devam ettirmektedir.

❤️ 👍 7
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
Maneviyat - Dr. Takyettin Karakaya
2/10/2025, 12:14:44 AM

*Hayat Tıka Basa Doldurmaya Gelmez* Hayatımıza dair sağlıklı kararlar alamamızın bir sebebi, sakin bir kafayla olayları değerlendirememizdir. Sakin bir kafa için günlük yaşamda sükunet zamanları oluşturmamız lazım. Halbuki hayatımızın her anı tıka basa dolu, nefes alacak bir vakit yok. Gündelik hayatımız, tıpkı ağzına kadar doldurulmuş ve vücudun tüm organlarına baskı yapan ve bu sebeple her bölgeyi rahatsız eden bir mide gibi, hayatımızın her vechesine tesir ederek en basit olaylarda bile sağlıklı ve makul kararlar almamızı engelliyor. Günlük meşguliyetleri azaltmazsak kafamız da sakinleşmez. Sakin olmayan bir kafa da hayatta sürekli yanlış kararlar almamıza yol açar. Hâsılı kelam, kendinize yaşam içerisinde alanlar açın, yoksa doldurulmuş bir midenin fesat geçirmesi gibi siz de hayat fesadı geçirebilirsiniz.

❤️ 👍 9
Link copied to clipboard!