
Dr. Batuhan Celik
February 6, 2025 at 08:22 AM
Dünya hayatı, bir rüya gibi akıp giden, avuçlarımızın arasından kayıveren bir seraptır. İnsan, bu sonsuzluk denizinde bir damla misali, varlığını anlamlandırmaya çabalarken, bir yandan da zamanın acımasız akışına direnmeye çalışır. Ne kadar tutunursak tutunalım, ne kadar biriktirirsek biriktirelim, her şeyin bir sonu olduğunu biliriz içten içe. Fani olanın peşinde koşarken, aslında baki olanı aradığımızı unuturuz çoğu zaman.
Bu dünya, bir tiyatro sahnesi gibidir. Her birimiz, rolümüzü oynar, repliklerimizi söyler, kostümlerimizi giyeriz. Kimi zaman kahraman, kimi zaman figüran oluruz. Ama perde kapandığında, sahnede bıraktıklarımızın hepsi, birer hatıradan ibarettir. Sahip olduğumuz mal, mülk, şan, şöhret, hepsi bu sahnenin dekorlarıdır. Gerçek olan, yüreğimizde taşıdığımız sevgi, merhamet, adalet ve hakikat arayışıdır.
İnsan, bu dünyada bir yolcudur. Yolculuğu boyunca karşılaştığı her güzellik, her zorluk, onu asıl varış noktasına hazırlayan birer imtihandır. Bazen bu yolculukta kaybolur, bazen de kendini bulur. Ama unutmamalıdır ki, bu dünya bir duraktır, son değil. Asıl vatan, asıl hayat, ötesinde saklıdır.
Dünya hayatının boşluğu, onun geçiciliğindedir. Bir çiçeğin ömrü kadar kısadır her şey. Ama bu boşluk, aslında bir anlam arayışının kapısını aralar. İnsan, bu geçiciliği fark ettiğinde, asıl olanı aramaya başlar. Belki de dünyanın boşluğu, bizi daha derin bir hakikate davet eden bir çağrıdır.
Bu yüzden, dünya hayatını boş bir serap olarak görmek yerine, onu bir anlam yolculuğunun başlangıcı olarak görmeliyiz. Her an, her nefes, bizi gerçeğe biraz daha yaklaştıran bir adım olabilir. Yeter ki, gözlerimizi kalıcı olana çevirelim ve yüreğimizi geçici olanın cazibesine kaptırmayalım.
❤️
👍
🤲
🌹
♥️
🌼
😔
😢
🥺
70