Cennet: Sonsuzluğun Kapıları Cennet… İnsan aklının sınırlarını zorlayan, hayallerin ötesinde bir alem. Kur'an-ı Kerim'de ve hadislerde anlatılan cennet, aslında bir okyanusta bir damla kadar bile değil. Çünkü cennet, insan zihninin kavrayamayacağı kadar büyük, sonsuz ve muhteşem bir yerdir. Resûlullah (s.a.v.) Miraç gecesinde cennetin katmanlarını gördüğünde, her bir katın ihtişamı karşısında mübarek kalbi dayanamadı ve sürekli bayıldı. Cebrail (a.s.) onu kaldırdı, çünkü insan bedeni, hatta Peygamberimizin mübarek vücudu bile bu sonsuz güzellikleri taşıyamazdı. Cennetin güzellikleri o kadar büyüktü ki, melekler bile Resûlullah'ın gözlerini, kalbini ve hafızasını yükseltmek zorunda kaldılar. Ancak buna rağmen, Allah'ın Resulü bu ihtişam karşısında defalarca bayıldı. Çünkü cennet, sınırsız nimetlerin, renklerin ve güzelliklerin diyarıydı. Miraç dönüşünde Resûlullah (s.a.v.), gördüklerinin sadece %1'ini sahabelerine anlattı. Çünkü Yüce Allah, insanların taşıyabileceği kadarını anlatmasını emretmişti. Eğer Peygamberimiz cennetin tüm detaylarını anlatsaydı, sahabeler bu anlatılanlar karşısında zevkten ölürlerdi. Aynı şekilde cehennemin tüm detaylarını anlatsaydı, bu sefer de korkudan ölürlerdi. Cennet, insan aklının hayal dahi edemeyeceği bir yerdir. Dünyadaki her şey sınırlıdır: nimetler, tatlar, renkler, güzellikler… Ancak cennet, sınırsız çeşitlilikte nimetlerle, renklerle ve güzelliklerle doludur. Cennetin ağaçları, meyveleri, nimetleri dünyadakilere benzemez. Cennetteki bir ağacın yapraklarının rengini, dallarının şeklini, meyvelerinin tadını hayal bile edemeyiz. Dünyadaki her şey sınırlıdır, ancak cennette her şey sonsuzdur. Cennetin nimetleri, renkleri ve tatları sınırsızdır. İnsanlar dünya bedenleriyle cennete giremezler. Allah Teala, cennete girecek olan temiz kulları için yeni bedenler yaratmıştır. Bu bedenler, cennetin maddesinden yaratılmıştır ve her biri sınırsız bir güzelliğe sahiptir. Allah, cenneti hak eden kullarının ruhlarını bu yeni bedenlerle donatacaktır. Dünyadaki bedenlerimiz, dünyanın toprağından ve suyundan yaratılmıştır ve öldüğümüzde toprağa karışır. Ancak cennetteki bedenler, ruhlarımızın gerçek giysileri olacak ve bu bedenlerle sonsuz bir güzelliğe kavuşacağız. Kötü insanların ruhları ise cehennemde iğrenç ve pis bedenlere bürünecekler. Allah, onlar için cehennemin maddesinden yaratılmış bedenler hazırlamıştır. Bu bedenler, cehennemin azabını daha da şiddetli hissetmelerine neden olacak. Cennetteki bedenler ise herkesin ameline göre şekillenecek. Dünyada ne kadar güzel ameller işlerseniz, cennetteki bedeniniz de o kadar güzel olacak. Herkesin cennetteki görünümü, dünyada yaptığı iyiliklere ve Allah'ın rızasını kazanma derecesine göre değişecek. Cennette sıkıntı, üzüntü, acı veya kötülük yoktur. Burası tamamen huzur ve mutluluk diyarıdır. Cennette herkes genç ve güzeldir. Yaşlılık, hastalık veya zaman kavramı yoktur. Anne babanız, dedeleriniz, atalarınız… Hepsi cennette genç halleriyle karşınıza çıkacak. Herkes aynı yaşta olacak ve hepiniz sonsuz bir gençlik ve güzellik içinde yaşayacaksınız. Cennette neyi düşünürseniz, o önünüzde belirecek. Uçmak mı istiyorsunuz? Uçacaksınız. Bir şeyler yemek mi istiyorsunuz? Önünüzde en lezzetli yiyecekler belirecek. Cennet, her arzunuzun gerçekleştiği bir yerdir. Cennet hayatını anlatmak için kelimeler yetersiz kalır. "Her şey" kelimesi bile cennetin sonsuzluğunu ifade etmekte acizdir. Şayet okyanuslar mürekkep olsa, kainat kağıt olsa, yine de cennetin nimetlerini yazmaya yetmez. Cennet, insan aklının ve hayalinin ötesinde bir yerdir. Oraya ancak iman edip salih ameller işleyenler ulaşabilir. Cennet, Allah'ın kullarına vaat ettiği en büyük mükafattır. Oraya girenler, sonsuz bir mutluluk ve huzur içinde yaşayacaklar. Cennet, her şeyin ötesinde bir yerdir… Ve oraya ulaşmak, her müminin en büyük arzusudur.