Dr. Batuhan Celik
Dr. Batuhan Celik
February 19, 2025 at 10:32 AM
"Kimse Bir Başkasını Yargılayabilecek Kadar Kusursuz Değildir. Ama Bazıları Kendinde Bu Hakkı Görebilecek Kadar Hadsizdir." Demişti Carl Gustav Jun. Yıllar önce okuduğum bu sözü dahada detayini açıklayim. İnsan, doğası gereği hata yapmaya meyilli bir varlıktır. Hiçbirimiz kusursuz değiliz; her birimizin hayat yolculuğunda yanlış adımlar attığı, eksikliklerle dolu olduğu anlar olmuştur. Ancak bu gerçek, bizi birbirimizi yargılamaktan alıkoyması gerekirken, ne yazık ki bazıları kendilerini bu hakkın sahibi olarak görebilecek kadar ileri gider. Peki, bu hadsizliğin kaynağı nedir? Neden bazı insanlar kendi kusurlarını görmezden gelirken, başkalarının hatalarını büyüteç altına alır? Yargılamak, insanın en kolay başvurduğu savunma mekanizmalarından biridir. Kendimizi daha iyi hissetmek, kendi eksikliklerimizi örtbas etmek ya da başkalarının hataları üzerinden bir üstünlük kurmak için yargılamaya sığınırız. Ancak bu davranış, aslında kendi içimizdeki güvensizliğin ve kabul edilmemiş gerçeklerin bir yansımasıdır. Kendi kusurlarımızla yüzleşmekten kaçındığımızda, başkalarının hatalarını öne çıkararak kendimizi avutmaya çalışırız. Bu, bir nevi kendi iç huzurumuzu sağlama çabasıdır; ancak bu çaba, gerçek bir huzur getirmez. Aksine, ilişkilerimizi zedeler ve toplumda bir ayrışma yaratır. Hadsizlik ise, bu yargılama eğiliminin bir adım ötesidir. Kendini başkalarının üzerinde gören, kendi doğrularını mutlak gerçek kabul eden ve bu doğruları başkalarına dayatmaya çalışan bir tutumdur. Bu tutum, genellikle empati eksikliği ve kibirle beslenir. Hadsiz insanlar, kendi hatalarını görmezden gelirken, başkalarının en ufak kusurlarını bile affetmezler. Bu davranış, sadece kendilerini değil, çevrelerindeki insanları da olumsuz etkiler. Çünkü yargılanan kişi, kendini değersiz ve yalnız hissederken, yargılayan kişi de zamanla kendi içinde bir yalnızlığa mahkum olur. Peki, bu döngüyü kırmak mümkün müdür? Elbette. İlk adım, kendi kusurlarımızla yüzleşmek ve kendimizi olduğumuz gibi kabul etmektir. Hiçbirimiz mükemmel değiliz ve olmak zorunda da değiliz. Hatalarımız, bizi insan yapan ve gelişmemizi sağlayan unsurlardır. Kendimizi affetmeyi öğrendiğimizde, başkalarını da affetmek daha kolay hale gelir. Empati kurmak, yargılamak yerine anlamaya çalışmak, ilişkilerimizi güçlendirir ve toplumda birbirimize karşı daha anlayışlı olmamızı sağlar. Ayrıca, hadsizliğin temelinde yatan kibir ve üstünlük duygusunu fark etmek de önemlidir. Hiçbirimiz bir diğerinden daha üstün ya da daha değerli değiliz. Her birimizin kendi yolculuğu, kendi mücadelesi ve kendi hikayesi var. Başkalarını yargılamak yerine, onların hikayelerini dinlemek ve anlamaya çalışmak, bizi daha insancıl kılar. Sonuç olarak, kimse bir başkasını yargılayabilecek kadar kusursuz değildir. Ancak bu gerçek, bazılarını kendilerini bu hakkın sahibi olarak görmekten alıkoymaz. Yargılamak, kısa vadede kendimizi iyi hissettirebilir; ancak uzun vadede hem kendimize hem de çevremize zarar verir. Bunun yerine, kendi kusurlarımızla yüzleşmek, empati kurmak ve anlayışlı olmak, hem bireysel hem de toplumsal huzuru sağlamanın en etkili yoludur. Unutmayalım ki, gerçek erdem, başkalarını yargılamak değil, onları oldukları gibi kabul etmektir.
❤️ 👍 ♥️ 🌸 🌹 🌼 🎯 💚 🤲 33

Comments