
RİSALE İ NUR YENİASYA İSTANBUL
February 12, 2025 at 11:21 PM
büyük bir şeyin icadı gibi pek çok masraflı, pek çok müşkülâtlı, pek çok zahmetli olduğunu temsilleriyle ispat eder.
İkincisi: Mevcudatın icadı ya ibda ve ihtira sûretiyle hiçten ve yoktan olacak, veyahut inşa ve terkib sûretiyle anasır ve eşyadan toplamakla olacak. Bu iki sûrette icad-ı eşya Zat-ı Ferd-i Vahid’e verilmez de esbabdan istenilse, hadsiz derece müşkülâtlı ve suubetli ve gayr-i makul, belki de pek çok muhalâtı intâc edecek. Eğer cilve-i ferdiyete ve sırr-ı ehadiyete verilse, bir kibrit çakar gibi, eserleriyle azameti anlaşılan nihayetsiz kudretiyle, hiçten ve ademden veyahut anasır ve eşyadan toplamak sûretiyle âyine-i ilmindeki muayyen ilmî kalıplarla, hadsiz derece kolaylıkla ve sühuletle eşyanın icad edildiği görülecek.”
Üçüncüsü: Eğer bütün eşyanın icadı bir Zat-ı Ferd-i Vahid’e verilse, bir tek şey gibi kolay olduğunu; ve eğer esbaba ve tabiata havale edilse, bir tek şeyin vücudu umum eşya kadar müşkülâtlı olduğunu, üç şirin temsil ile izah eder.
Birinci temsil: Bin nefere ait bir vaziyet ve idare, o bin neferi idare eden bir zabite havale edilse ve bir nefer de on zabitin idaresine verilse, bin neferin idaresinin ne kadar kolay olduğunu ve bir neferin idaresinin ne kadar müşkülâtlı olduğunu…
İkinci temsil: Ayasofya gibi kubbeli bir camiin kubbesindeki taşların muallâkta durmaları ve o vaziyeti teşkil etmeleri taşlardan istenilse, nihayet derecede suubetli olduğunu ve bir ustadan o vaziyet istenilse, nihayet derecede kolay olduğunu…
Üçüncü temsil: Küre-i arz, Zat-ı Ferd-i Vahid’in bir memuru olarak hareket etse, o hareketten hâsıl olan haşmetli ve azametli neticelerin gayet sühuletle husulü vahdetteki kolaylığı gösterdiği gibi; şirk ve küfür yolunda aynı neticeleri istihsal etmek için, küre-i arzdan milyonlar defa büyük hadsiz, hesapsız cirimleri hudutsuz bir mesafede küre-i arzın etrafında, hem küre-i arzın mihver-i yevmîsi üzerindeki devri gibi yirmi dört saatte bir defa, hem mihver-i senevîsi üzerindeki devri gibi her senede bir defa dolaştırmak gibi suubet ve müşkülâtın en dehşetlisi olan bir vaziyetini kabul etmek lâzım geldiğini; ve esbab ve tabiata icad verenler, “kitap, saat, fabrika ve saray misalleriyle” echeliyetlerin en antikasını irtikâb ettiklerini izah eder.
Beşinci İşaret: Müdahale-i gayrı şiddetle reddeden hâkimiyet-i İlâhiyedir.لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَا (1) ayetinin
🌹
1