
Sırât-ı Müstakîm
February 25, 2025 at 05:39 PM
*Doktor Ahmed Çağıl anlatıyor:*
Biz evliyayı kelimenin tam anlamıyla tanıyamayız. Evliyayı ancak evliya olan bilir, tanır. Gavs-ı Bilvânisî Seyyid Abdülhakim el-Hüseynî [kuddise sırruhû] hazretleri bize öyle anlatmıştı sohbetinde bir gün...
"Bir kimse, günde en fazla yetmiş defa, en az yirmi beş defa Resûlullah Efendimiz'i (s.a.v) görüp de ondan aldığı emre göre hareket etmezse; O insan kimseyi irşad etmeye kalkışmasın. Mürşidlik yapmasın. Çıksın dağ başında eşkiyalık yapsın. O zaman müslümanlara daha az zarar vermiş olur!"
İşte mürşid-i kâmilin bu hale geldiğini de ancak kâmil olan bir mürşid bilebilir. Seyda Muhammed Râşid hazretleri iyice yetişmemiş olsaydı ona Gavs-ı Bilvânisî [kuddise sırruhû] hazretleri "halifelik" vermezdi.
Seyda hazretlerine halifelik verdiği zaman, ağabeyi Seyda Muhammed Nurâni hazretleri de tasavvuf ve irşad derslerini tamamlamış bulunuyordu.
Seyda Muhammed Raşid [kuddise sırruhû] hazretleri halifelik aldığı gün biz Kasrik köyündeydik. Ziyarete gitmiştik, o hafta orada kaldık.
Seyda hazretleri ise sâdât-ı kirâm efendilerimizin yaz mevsiminde gittikleri Gadir köyünde bulunuyordu. Ona haber göndermişler. Kasrik'e geldi. Gavs-ı Bilvânisî [kuddise sırruhû] hazretleri kendisine "irşad" için talimat verecekti. Biz bunu sonradan öğrendik. Daha o zaman Seyda hazretleri sakal bırakmamıştı. Ona halifelik emri geldi.
Gavs-ı Bilvânisî [kuddise sırruhû] hazretleri, Seyda hazretlerini odasına çağırmış. Seyyid Abdülbâki hazretleri de o zaman Gavs-ı Bilvânisî hazretlerinin yanında duruyor... Gavs-ı Bilvânisî [kuddise sırruhû] hazretleri, Seyda hazretlerinde bulunan bir kitabı istiyor: sâdât-ı kirâm efendilerimizden Şeyh Fethullah Verkânisi hazretlerinin Adab-ı Fethullah adlı eseri...
Eser Arapça. Bu eseri, kütüphanesinden Seyda hazretlerine buldurdu. Seyda hazretleri Adâb-ı Fethullah adlı eseri, Gavs-ı Bilvânisî [kuddise sırruhû] hazretlerinin önüne koyduk, diyor. Gavsımız onu önüne oturtmuş, talimat verecek; Seyda hazretleri anlıyor ki, kendisine "halifelik" verilecektir. Kurban diyor; Bu vazifeyi ağabeyime ver. Seyda hazretleri diyor ki: O zaman Gavs hazretlerinin yüzünün rengi değişti, kızar gibi oldu ve,
Muhammed Râşid sen bu işe karışma, dedi, Bu iş, senin işin değil. Bu, bizim de elimizde değil. Biz kimseye kendi isteğimizle bir yetki vermiyoruz. Bize ne emredilirse vazife kime verilirse, onu sahibine veriyoruz, dedi. Gavs-ı Bilvânisî hazretleri bu şekilde söyleyince Seyda hazretleri bir şey diyemedi. Sonra da talimat aldı "halife" oldu.
Kardeşler!
Emir gelmeyince mübarekler kendiliğinden bir iş yapmıyor. Emir nereden geliyor? Yüksek yerden geliyor; Peygamber Efendimiz'den (s.a.v) geliyor. Seyda Muhammed Râşid hazretleri de aynı öyle yapıyordu. Seyda hazretlerinin halifelerinden biri Van'daki Molla Ahmet hazretleridir. Bizzat kendisinden işittim:
Seyda hazretleri işaret almayınca hiç kimseye halifelik vermedi, dedi. Bizimki de aynı öyle oldu, dedi.
Gavs-ı Bilvânisî [kuddise sırruhû] hazretleri (k.s) "Bu kapıdan yedi tane gavs gelecek!" buyurdu. Hamd olsun üçünü gördük; Seyda hazretleri de (k.s) aynı zamanda müceddid idi. Müceddid ne demek? Dini yenileyen, tasavvufa dair hususlarda içtihat sahibi zat demek.
*[Yâr ile Şimdi, 172-174]*
❤️
5