Dr. Batuhan Celik
Dr. Batuhan Celik
June 11, 2025 at 02:22 PM
“Küçüklerin İçindeki Büyükler” Allah... Kudreti sonsuz olan, her şeyi bilen ve her şeyi yerli yerince yaratan... O’nun sanatında "önemsiz" olan yoktur. İnsan gözünde değersiz görülen, Allah katında bir ayetin işaretçisi olabilir. Ve işte bu yüzden Rabbimiz Kur’an’ında bazen bir örümcek, bazen bir arı, bazen bir sivrisinek ile seslenir insana. Çünkü hakikat büyükse, tecellisi küçükte de parlar. Bir kaç örnekle başlayalım... Karınca: Sessiz Emekçinin Ayeti Hatırlıyor musun? Süleyman Peygamber, ordusuyla birlikte yürürken, bir karınca kavminin sesi ulaşıyordu kulaklarına: “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin ki Süleyman ve ordusu farkında olmadan sizi ezmesin.” (Neml Suresi, 18) Bir karınca, bir peygambere ders veriyor burada. İnsan, kendi benliğinin büyüklüğünden kör olmasaydı, karıncadaki şuurlu dili duyabilirdi belki. Oysa biz, “küçük” der geçeriz. Oysa o küçük, bir toplumu yönetiyor, sorumluluk taşıyor, plan yapıyor. Ne büyük bir idraktir bu! Yine bir başka ayette, Allah şöyle buyurur: “Allah’tan başka dostlar edinenlerin durumu, kendisine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Şüphesiz evlerin en zayıfı, örümceğin evidir.” (Ankebut Suresi, 41) Örümcek evi... İncecik ipliklerden örülmüş, hafif bir rüzgârda dahi savrulabilecek bir yapı. Ama bu zayıflık, hikmetsiz değil. Rabbimiz burada, kendi dışında güvenilen her şeyin bir örümcek ağı kadar dayanıksız olduğunu öğretiyor. Paraya güvenirsin, biter. İnsana yaslanırsın, düşersin. Sisteme, akla, zamana… Hepsi bir ağ kadar zayıf. Ama Allah’a güven, o sağlam kalır. Arı: Vahiy İle İlham Alan Mühendis Kur’an’da bir başka küçük kahraman: Arı. Allah ona "vahyettiğini" söylüyor: “Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların kurdukları kovanlardan kendine evler edin.” (Nahl Suresi, 68) Düşün Batuhan... Bir arı, hangi mühendislik okulunda eğitim aldı da altıgen petek yaptı? Hangi kimya laboratuvarında çalıştı da bal gibi şifalı bir sıvı üretti? Rabbinden aldı ilhamı. O küçücük varlık, teslimiyetin ve görev bilincinin canlı örneği oldu. İsyan etmedi. "Ben neden sadece çiçek geziyorum?" demedi. Sabırla, sessizce, görevini yaptı. Ve tekrar geldik sivrisineğe... İğnesiyle sadece can yakmakla mı görevli sanırsın? Oysa sivrisinek, yaratılışıyla bir mucize taşır: Derinin üstüne inip, ısıya göre en ince damarı bulur. Kanı emerken pıhtılaşmasın diye özel bir salgı bırakır. Sessizce uçar ama uyutmayan tek sestir gecede. Boyu milimetre, ama taşıdığı virüsle devleri yere serer. İşte Allah bu yüzden buyurur: “Allah, bir sivrisineği bile örnek vermekten çekinmez.” Çünkü o küçücük sinek, insanın kendini “Tanrı gibi” sanmasına tokat gibi bir cevaptır. Seni bir sivrisinek hasta edebiliyorsa, sen kimsin? Ey ademoğlu … Sen büyüklenirken, Allah küçüğü konuşturur. Sen kibirlenirken, Allah karıncaya hikmet yükler. Sen her şeyi anladığını zannederken, Rabbimiz bir sivrisinekle aklını karıştırır. Çünkü bu kitap, her kelimesiyle insanı terbiye eden bir kitaptır. O hâlde: Ne küçüğü küçümse, ne büyüğü büyüt. Her şey, yerli yerince yaratılmıştır. Ve bazen en büyük sırlar, en küçük varlıklarda saklıdır. Batuhan Çelik
❤️ 🤲 👍 💚 ♥️ 🌹 😢 🥀 33

Comments