
Analitik Bakış
June 6, 2025 at 07:58 PM
Washington ve Hamilton ile başlayan korumacılık süreci yani 1870'li yılların başından itibaren dünya ticaret hacminde daralmaya neden oldu. Bu daralmanın etkisini en çok hisseden doğal olarak Birleşik Krallık'tı.
Britanya bu durumu aşmak için kolonilerini, sömürgelerini ve kapitalüyon elde ettiği ülkeleri kullanmaya başladı. Bu bölgelerde ve ülkelerde İngiliz mallarına gümrük vergisi ya olmayacak ya çok az olacak, diğer ülke mallarına kıyasla. Bunun yanında hammadde temininde Britanya avantajlı olarak üretim maliyetlerini kontrol altında tutabilecek. Örneğin Balta Limanı anlaşması Osmanlı'nın İngiltere tarafından belirttiğim uluslararası ekonomi politikasının yansıması olarak yaşanarak sömürge haline gelmesine yol açarak Osmanlı sanayisinin eceli olmuştur.
ABD ve Almanya tarafından uygulanan korumacılık Britanya'yı bu politikaya itmesiyle birlikte diğer rekabetçi imparatorluklar da kendi ihracat pazarlarını oluşturabilmek için koloni, sömürge yarışına girmiştir.
Bu yarış ile dünya ticareti emperyal bloklar arasında artan parçalanmışlıkla şekillendi. ABD ise daha çok büyük coğrafyasının getirdiği avantajları kullanmak için enerji sarf etti.
Dünya yine büyük güçlerin çekişmesine şahit oluyor. İlk çekişme dönemi korumacılık politikalarını aşmak için ihracat pazarları ve imtiyazları elde etme üzerineydi. İlk çekişme dönemi 2 dünya savaşı getirdi. İkinci çekişme dönemi teknoloji, nadir elementler, madenler üzerinden üretim gücünü elde etmeye dayalı. Bu nedenle mücadele teknolojiyi, madenleri bulunduran bölgeleri kontrol etme üzerine gelişiyor. Bu da askeri gücü yükseltmenin önemini artıyor.
Büyük resimde tema olarak teknoloji, maden ve savunma sanayi önemi devam edecek diye şimdilik kısa keselim.