
Dr. Mehmet Sürmeli
May 22, 2025 at 03:25 AM
"ETEĞİNİZİ TEMİZ TUTUN"
Kısacık bir surenin girişinde İslâm’a davet ve tebliğin nereden başlayacağını öğreten Yüce Allah, davet görevini üstlenen Müslümanların hem nasıl olmalarını, hem de davete nasıl başlayacaklarını da bu surede beyan etmiştir. Şu ayet davetçinin nasıl olmasını ortaya koymaktadır: “وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ” “(Tebliğ ve uyarıya, öncelikle kendinden başla: Senin kişilik ve karakterini sembolize eden) elbiseni, (ahlakını, cinselliğini, öz benliğini ve çevreni) temiz tut!”[1] Bu ayetteki “وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ” ayetine iki anlam verilmiştir. Bazı müfessirler lafzi anlamı da göz önünde bulundurarak ayetin elbiselerin temiz tutulmasına işaret ettiğini eserlerine almışlardır.[2] Özellikle böyle fıkıh eksenli bir anlamı Ebussuud Efendi(ö.h: 982) tercih etmiştir.[3] Buna göre meal; “Elbiselerini (her zaman) temiz tut” şeklindedir. Böyle bir anlam vermek caizdir. Resulullah’ın her türlü kirden elbiselerini temiz tutması istenmiş olabilir. Dini, insanlar arasında tebliğ eden birine böyle bir emrin verilmesi gayet doğaldır.[4] Ayrıca bilinmeli ki namazın sıhhati için elbiselerin temiz olması şarttır.[5] Toplumun her an önünde olan kişilerin dış elbiselerinin temizliğine ve düzenine riayet etmemesi muhatap kitleyi irite edebilir. Bütün bu hikmetlerden dolayı görüntünün güzelliği de çok önemlidir.
“Elbiseni temiz tut” ifadesinin zahiri anlamından ayrı olarak mecazi anlamının olduğunu; hatta “elbise temizliğinin” Araplar arsında deyim yerine kullanıldığını söyleyen müfessirler olmuştur. Bazı müfessirler her iki anlamı da vermişlerdir. Peygamber Efendimize yakınlığı bakımından örnekleri ilk tefsir kaynaklarından vermek istiyoruz. İlk kaynaklardaki görüşler pratiklerini sahabenin temsilinden almış olabilirler. Tefsiri bize ulaşan ilk müfessirlerden Hasan el-Basri(ö.h: 110) suredeki “وَثِيَابَكَ فَطَهِّرْۙ” ayetine; “ Ahlakını güzelleştir. Zira insanın ahlakı tüm davranışlarını içerisine alır. Adeta bedenini örten elbise gibidir”[6] manasını vermiştir. Mukatil b. Süleyman(ö.h: 150) ayetin deyimsel anlam içerdiğine şu ifadesiyle açıklık getirmiştir: “Tevbe ile bütün isyan ve günahlardan arın. Çünkü Araplar, bir adam günah işlediği zaman, ‘elbisesi kirlendi’ derlerdi. Şayet tevbe ederek ölecek olursa ‘elbisesi temiz adamdı’ diye anarlardı.[7] Ferra ise(ö.h: 207) elbise temizliğinden kastı şöyle açıklamıştır: ‘’Sakın insanlara karşı haksızlık yapma; kimsenin hukukuna gadretme. Eğer insanlara gadredersen elbiseni kirletmiş olursun. Davranışlarını her an ıslah et.’’[8] İbni Vehb(ö.h: 308); “Kalbin hıyanetten, haksızlıktan ve kinden arındırılmasıdır” demiştir.[9] Rivayet tefsirlerinin anası sayılan meşhur Cami’u-l Beyan adlı tefsirde Taberi(ö.h: 310) ansiklopedik malumat vererek bütün görüşleri toplamıştır. Buna göre Taberi ayete; “Haksızlık, günah, hata, fücur, mâsiyet ve helal olmayan kazançlardan uzak durup davranışları ıslah etmektir.[10] Manasını takdir etmiştir. İmam Maturidi(ö.h: 333); ayetteki “elbise” kelimesinin kinaye oluşuna dikkat çekmiş ve Arapların; “ahdine vefa göstermeyen kişiler” için böyle konuştuklarını belirtmiştir. Elbiseden kasıt da insanın nefsidir, demiştir. İnsanın nefsine yönelerek; “Huyunu ve ahlakını, davranışlarını ve kötü anılmana sebep olacak sözlerini temiz tut” demesi gerekir.[11] İşari tefsirlerin öncülerinden olan Sülemî (ö.h: 412)bu ayet için; “Günaha düşme hastalıklarından ve dünya meşgalesinden kalbini temizle ki ibadetlerin tadını alasın” anlamını öne çıkarmış ve “dünyanın lüzumsuz işlerinden sıyrılmak” anlamını tercih etmiştir.[12] Muhyiddin İbni A’rabi (ö.h: 638) her iki anlamı birleştirerek “elbiseni temiz tut” emrinden murat edilenin; “İçini/maneviyatını kötülüklerden, çirkin fiillerden, kınanan sözlerden, beğenilmeyen adetlerden ve azabı celbeden sıkıntı verici şeylerden temizlemeden önce zahirini temiz tut” olduğunu beyan etmiştir.[13] Gönül ister ki bu ayete meal verirken araştırmacıların yukardaki anlamları göz önünde bulundursunlar ve deyim anlamını öne çıkarsınlar. Çünkü bu anlamda davetçinin ahlaki yüceliğinin zirvede olmasına teşvik vardır. Ahlak olmadan ne iktidar ne de velayete liyakat olamaz. Tüm bunlardan dolayı Mekkî ayetlerin öncelikli konusu; marifetullah ve ahlaktır. Ayetin öncelikle vurguladığı husus, önderlik kadrosunun ahlaken temiz olması, maddi ve manevi kirlerden temizlenmesi; günahlara dalarak emanete liyakatten düşmemesidir. Davetin vitrinini oluşturan kişilerin her türlü yıpratıcı davranışlardan uzak kimselerden teşekkül etmesidir. Bizim kanaatimize göre “elbisesi temiz” ifadesinin Türkçe’deki “eteği temiz adam” deyimiyle anlam yakınlığı vardır. “eteği temiz” derken cinsel hatalardan uzak yaşamak anlatılır. Davetçi kadrodan istenen de; “Her türlü cinsel günahtan” uzak durmak manası vardır. Avam kesimi isyanla iştigal etse de önderlerinin günahlara batmasını hele de cinsel suç işlemelerini affetmez. Ayet İslâm’a davette ahlak alanının önemine dikkat çekmektedir.
[1] Müddessir 74/4
[2] Taberi, Cami’u-l Beyan, c. XII, s. 300.
[3] Bak: Ebussuud, İrşad-ı Aklı Selim, c. VIII, s. 252. Ebusuud Efendi, diğer görüşe de kısaca yer vermeyi ihmal etmemiştir.
[4] Maturidî, Te’vilât, c. X, s. 301;
[5] Zemahşeri, Keşşaf, c. IV, s. 633; İbni Vehb, el-Vâdıh, c. II, s. 451.
[6] Hasan el-Basri, Tefsir, c. II, s. 386; Taberi, Cami’u-l Beyan, c. XII, s. 299.
[7] Mukatil b. Süleyman, Tefsir, c. III, s. 413
[8] Ferra, mean’i-l Kur’an, c. III, s. 200.
[9] İbni Vehb, el-Vâdıh, c. II, s. 451.
[10] Taberi, Cami’u-l Beyan, c. XII, s. 298-9.
[11] Maturidî, Te’vilât, c. X, s. 301;
[12] Sülemî, Hakaik’u-t Tefsir, c. II, s. 358.
[13] İbni A’rabi, Muhyiddin, Tefsir, c. II, s. 362.
MEHMET SÜRMELİ
❤️
👍
🌷
7