Dr. Mehmet Sürmeli
Dr. Mehmet Sürmeli
May 26, 2025 at 07:55 AM
YABANCILAŞMAMAK... Hz. Yusuf’un özellikle iktisat ve işletme ilimlerini bilmesi çok önemlidir. Çünkü toplumların en önemli sorunlarından birisi fakirliktir. Bu soruna kesin çözüm bulanlar toplumu da yanlarına alırlar. Özellikle de merhameti ve ilgileriyle yoksulların yanında bulunan fıtratı bozulmamış gençlerden büyük destek görürler. Hz. Yusuf yoksulluk sorununu nasıl çözeceğini krala arz etmiştir. Sunmuş olduğu çözümle toplumu inandırmıştır. Fiilen kendisine görev verildiğinde de fakirlik problemine son vermiştir. Burada sorun fakirlik olsa da bir başka yerde hukuk, siyaset, ahlaki dejenerasyon, insan hakları, iktisadi meseleler, savaş, uluslararası olaylar, eğitimin çıkmazları, kültürel bozulma ve sapmalar, sağlık vb. konular olabilir. Yusuf kıssasından ders alan Müslüman yöneticilerin toplumsal konulara mutlaka çözüm üretmeleri esastır. Şayet sorunlar Müslümanlar tarafından usulüne uygun biçimde çözülmeyecek olursa, din hayali bir kuruma dönüşür, inandırıcılığını ve mü’minlerini kaybeder. İnsanları din dışı arayışlara sevk eder ki sonunda ideolojik düşünce dinin yerine kaim olur. Şu anda İslâm dünyasının yaşadığı vahim durum budur. Sorunlar üretildi ve çoğaltıldı; çözümleri dinden aranmayınca ve çözüm de sunulmayınca ideolojik arayışlar insanımızı dinden uzaklaştırdı. Hatta “içtihat kapısının ebediyen kapandığı” ilan edilerek din antik bir kuruma dönüştürüldü veya çözüm üreten kurum olmaktan bir şekilde çıkartıldı. Deyim yerindeyse şeriat statik hâle getirildi. Allah Teâlâ’nın ayetleri ve Hz. Peygamber’in sünneti belirli bir tarihe mumyalandı. Arayışlar din dışına kaydırıldı. Bu durumdan rahatsız olunmadı ki çözüm üretecek sağlam ve sahih kurumlar oluşturulmadı. Hz. Yusuf kıssası çözüm üreten bir anlayışın zirvesini temsil ettiği için Müslüman siyaset önderleri tarafından iyi bilinmeli ve gerekli dersler çıkarılmalıdır. Bu kıssayı iyi bilen gençler ülkelerine ve toplumlarına kesinlikle yabancılaşmazlar ve ülkelerinde ev sahibi olduklarının idrakinde olurlar. Bu idrakle toplumun yaşadığı tüm sorunlarla hem ilgilenirler hem de İslâm’dan çözümler ararlar. Müslümanları kendi öz vatanlarında kiracı gibi gören kâfir anlayışa fırsat vermezler. Yetmiş ve seksenli yıllarda Müslüman gençler ülkelerine karşı yabancılaştırılarak din düşmanlarına kadrolaşmak için yer ayrıldı. Umarız Müslümanlığının idrakinde ve İslâm’a bütüncül bakan Müslüman gençler aynı hataya yeniden düşürülmezler. MEHMET SÜRMELİ
❤️ 7

Comments