
El-Mirsad Türkçe
June 11, 2025 at 05:43 PM
https://almirsadtr.com/basarisiz-bir-ajanin-sanrisal-iddialari/
Başarısız Bir Ajanın Sanrısal İddiaları
Yazar: Abden Safi
Bu dünyada anlamlı bir şey başaramayan ve başarı için samimi bir çaba da göstermeyen tuhaf bir grup vardır. Buna rağmen de başkalarının başarıları ışığında gölgelerini bir dağ kadar büyük tutmaya çalışırlar. Bu tür insanlar başarının gerçek temellerine aşina değildirler; çaba, samimiyet ve azim nedir bilmezler. Bunun yerine önemli görünme arzularının kölesi olurlar. Genellikle gerçeğe, şerefe ve onura doğrudan aykırı olan yolları seçerler.
İç gözlem yapmak veya kendini geliştirmeye çalışmak yerine, başarısızlıklarını başkalarının başarısına bağlarlar. İçleri kıskançlık, hayal kırıklığı ve derin bir aşağılık duygusuyla doludur. Kendileri hayata anlamlı bir katkıda bulunamadıklarından, bunu yapanları itibarsızlaştırmaya başvururlar; yalanlar uydururlar, temelsiz söylentiler yayarlar ve umutsuzca aldatma yoluyla kendilerine onay ararlar.
Bu kişiler arasında kariyeri boyunca kayda değer bir başarısı olmayan eski bir CIA ajanı olan Sarah Adams da var. Afganistan İslam Emirliği'nin IŞİD'e karşı başarılı mücadelesine dair sosyal medyada utanmadan sık sık karalama kampanyasına başvuruyor.
Sarah Adams'ın geçmişte İslam Emirliği ile ilgili ortaya attığı neredeyse her iddianın yanlış olduğu kanıtlandı. Buna rağmen geri adım atmak veya özür dilemek yerine, yenilenmiş bir canlılıkla devam ediyor ve her gün yeni bir temelsiz suçlama ortaya atıyor.
Afganistan İslam Emirliği istihbarat güçleri geçtiğimiz günlerde Kabil'de IŞİD'e karşı önemli bir operasyon gerçekleştirdi ve bunun sonucunda bir patlayıcı üretim deposu yok edildi ve iki üst düzey IŞİD üyesi etkisiz hale getirildi. Operasyonun başarısına dair çürütülemez kanıtlara rağmen, Sarah Adams bunu küstahça 'sahte' bir operasyon addederek reddetti ve sığınağın zaten Taliban kontrolü altında olduğu yönünde temelsiz bir iddia ileri sürdü.
İddiaları daha da ileri gitti ve birinci, ikinci, üçüncü gün diye etiketlediği bir dizi gönderi yayınlayarak, benzer şekilde asılsız anlatılar yaymaya devam etti. IŞİD'e atfettiği birkaç olay aslında yerel suç faaliyetlerinden veya kişisel anlaşmazlıklardan kaynaklanıyordu. Gerçeği kurgudan ayırt edememesi veya buna karşı isteksizliği, kasıtlı bir yanıltma niyetini veya derin bir şekilde karışık bir zihin durumunu vurguluyor.
Adams'ın bu son saçma iddiaları sadece sahtekârlığı değil, aynı zamanda rahatsız bir zihinsel durumu da yansıtıyor. Tüm profesyonel kariyerinin sahte iddia ve uydurmalar üzerine kurulu olduğunu gösteriyor.
Özellikle saçma iddialarından biri de istihbarat güçleri tarafından basılan evin aslında "Zulfikar biriminin" binası olduğu idi; bu ise gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan tamamen uydurma bir iddiaydı. Dijital şeffaflığın olduğu günümüz dünyasında, resmi bir ofisin gizli bir IŞİD sığınağı olarak sunulabileceğini öne sürmek sadece mantıksız olmakla kalmıyor, aynı zamanda iddialarının sanrısal doğasını da ortaya koyuyor.
İslam Emirliği, IŞİD'in İslam'ın ve Afgan halkının düşmanı olduğunu sürekli olarak belirtti. Bu belayı ortadan kaldırmak için de kararlı ve devam eden mücadelesi, Emirliği'n ikinci kez iktidara gelmesinden önce başlamıştı. Emirlik bu fitneye karşı amansızca mücadele etti ve onu Afgan topraklarından defetmeyi başardı. Bugün bile, bu fitnenin kalıntıları yeniden ortaya çıkmaya çalıştığı her yerde, hepsiyle hızlı ve kararlı bir şekilde mücadele ediliyor.
Sonuçlar bizzat kendi konuşuyor; bu zamana kadar yüzlerce IŞİD militanı operasyonlarda öldürüldü. Birçoğu yakalandı ve çok sayıda ajan güvenli limanlar aramak için sınırları aştı. Bu operasyonların etkinliği yalnızca bölgesel devletler ve analistler tarafından değil, aynı zamanda İslam Emirliği'nin muhalifleri tarafından da kabul ediliyor. Hatta bir zamanlar Sarah Adams'ı istihdam eden CIA bile İslam Emirliği'nin IŞİD ile mücadelede kazanan taraf olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı.
Tüm bunlar kritik bir soruyu gündeme getiriyor; Sarah Adams artık kendini bir zamanlar hizmet verdiği kurumun üstünde mi görüyor? Nitekim CIA dahi bu olayların gerçekliğini kabul ederken, o bunları uydurma olarak görmeye devam ediyor. Elbette bu da onun güvenilirliğine büyük bir gölge düşürüyor.
İslam Emirliği, Allâh'ın izniyle herhangi bir yabancı gücün direktifleri doğrultusunda hareket etmez. Vatanını savunma, İslam'a hizmet etme ve Afgan halkının çıkarları doğrultusunda faaliyet gösterir. IŞİD'e karşı verdiği mücadele ahlaki, dini ve ulusal bir yükümlülüktür; ulus için barış, istikrar ve adaleti güvence altına almayı amaçlar.
Bu son operasyon da, kendisinden önceki birçok operasyon gibi açık ve başarılı bir ulusal savunma eylemiydi. Çürütülemez belgeler ve kanıtlar zaten mevcutken bu tür olayları uydurma olarak nitelemenin bir anlamı yoktur.
Sarah Adams'ın tekrarlanan asılsız iddiaları ciddi endişelere yol açıyor. İnsan şu soruyu sormadan edemiyor; bu kişiler aslında IŞİD'in çıkarlarına mı hizmet ediyor? Gruba karşı operasyonları baltalamak için mücadele ederek ve onların medyadaki varlığını artırarak, karşı çıktıklarını iddia ettikleri fitneyi desteklemiş olmuyorlar mı? Belki de bunu kendilerini korumak için yapıyorlar; bu tür kışkırtmalar olmadan seslerinin kesileceğini biliyorlar.
Bu tür kişilere ancak şunu söylüyoruz; inanç, kararlılık ve hakikatle güçlenmiş bir milletin elinde yenilgiye uğradınız, o dönem hiçbir şey elde edemediniz ve Allâh'ın izniyle şimdi de hiçbir şey elde edemeyeceksiniz. İnşâAllâh hakikat, samimiyet ve iman bir kez daha galip gelecek.