
El-Mirsad Türkçe
June 13, 2025 at 05:21 PM
https://almirsadtr.com/islam-sancagi-altindaki-batili-olusum-isid-bolum-7/
İslam Sancağı Altındaki Batılı Oluşum: IŞİD
Bölüm 7
Yazar: Cuneyd
Birçok Batılı hükümet, IŞİD'in ardındaki gerçeğin farkındadır ve bu gerçek, çok sayıda akademisyen ve analistin ifadeleriyle de doğrulanmaktadır. Bu kanıtlar, hem ilim sahibi olanları hem de şüphe içinde kalanları şu soruyu sormaya zorlamalıdır; gerçekte IŞİD'in arkasında kim duruyor? Bu grup nasıl bu kadar hızlı bir şekilde öne çıktı? Neden safları bölüp zaferi hezimete çevirdiler? Neden İslam'ı kötü göstermek için her türlü gayreti gösteriyorlar? Neden ilk hedefleri daima Müslümanlar?
Bu ve diğer kritik sorular, IŞİD'in eylemlerinin arkasında jeopolitik hedeflerin yattığına dair güçlü şüpheler uyandırıyor. IŞİD'in İslam'ın adını kendi hırslarını gerçekleştirmek amacıyla stratejik bir araç ve silah olarak kullandığına inanmak için yeterli neden var. Bunu yaparken İslam'ın imajını büyük ölçüde çarpıtıyorlar; onu insanlıktan, şefkatten, merhametten ve adaletten uzak, şiddet yanlısı, medeniyetsiz bir inanç olarak tasvir ediyorlar.
Tüm bu nedenlerden ötürü Ebu Bekir el-Bağdadi'nin takipçilerinin İslam hukuku ve Şeriatı konularında cehaletini ortaya koyması şaşırtıcı bir gerçek değildir. Kendisinin de aşırılığı ve yetersizliği net bir şekilde belgelenmiş olup, grubun liderliği içinde gerçek bir akademik temel veya dini meşruiyetinin olmadığı ortadadır.
Amacımız Yüce Allâh tarafından emredilen Şeriat'ın gerçek ve vasat duruşunu, bu aşırılık yanlıları ve cahil bağnazlar tarafından yayılan çarpıtmalar ve yanlış yorumlamaların aksine açıklığa kavuşturmaktır. Belirsizlikleri ortadan kaldırmaya, Kuran ve Hadis'ten açık deliller sunmaya kararlıyız, tâ ki böylece kalpler güvence altına alınabilsin ve zihinler hakikatle aydınlatılsın.
Buradaki diğer bir temel amaç ise ideal bir İslam devletine katkıda bulunma yanılgısıyla IŞİD'e katılan masum ve yanlış yönlendirilmiş gençleri (çeşitli ülkelerden kardeşlerimizi) bilgilendirip ve kurtarmaktır. Nitekim onların birçoğu, bu gruba katıldıktan sonra IŞİD'in aslında dini bir hareket kisvesi altında iğrenç bir suç örgütü olduğu gerçeğini acı bir şekilde fark etmiştir.
Aralarından önemli bir kısmı, örgütün pençesinden kurtulmak için can atmaktadır. Bu bireyleri içtenlikle tövbe etmeye ve gerçek manevi yola dönmeye çağırıyoruz, çünkü İslam'da tövbe eden kişi, hiç günah işlememiş olarak kabul edilir.
IŞİD, İslam'ı savunma ve Şeriatı uygulama bahanesiyle iğrenç suçlarını meşrulaştırmak için tasarlanmış saldırgan bir propaganda kampanyası yürütmektedir. Aynı zamanda kamuoyunun duygularını manipüle etmeye ve kitlelerin kalbini kazanmaya çalışmaktadır. Bu nedenle kendimizi ve toplumlarımızı bu örgütün yaydığı aldatmacadan, yanlış yönlendirmeden, yıkımdan ve ölümden korumak bizim ortak sorumluluğumuzdur.
Misyonumuz ayrıca Müslüman ümmetini umutsuzluktan kurtarmaktır. Nitekim bu Haricilere karşı zafer sadece olası değil, Allâh'ın izniyle kesindir. Onların elleriyle şehid edilen her masum kişi, şehidlerin en şereflisidir ve onların zulmüne karşı sabırlı kalanlar Allâh tarafından ödüllendirilecek ve zamanı geldiğinde zafere tanıklık edeceklerdir.
Tıpkı tarih Esed rejiminin çöküşüne tanıklık ettiği gibi, bu yozlaşmış hizbin çöküşünü de kaydedecektir. Çünkü onların takipçileri İslam inancının özünü aktif olarak baltalamakta, Müslümanların manevi refahına saldırmakta ve fıkıh ilminin ve ilahi hükümlerin zengin mirasını niteliksiz kişilerin cahil ve temelsiz açıklamalarıyla değiştirmektedir.
Bu sözde liderler, ne dindarlık yolunda yürümüşlerdir ne de Allâh'a gerçek kullukla gelen tevazuyu tatmışlardır. Onlarla Peygamberimiz Muhammed (sav)'imin asil karakteri arasındaki uçurum, yer ile gök arasındaki mesafe kadar büyüktür.
Bu suçlular arasında inançta, hukukta ve ilahi yasanın yorumlanmasında güvenilmeye değer tek bir alim yoktur. Hiçbiri saygın alimlerden eğitim almış gerçek bir ilim öğrencisi değildir. Öyleyse hangi gerekçeyle fetva ve dini hüküm vermeye kalkışıyorlar?
Onların anlayış seviyeleri, acemi öğrencilerin bile altındadır. İnsanları öldürmeyi hayvanları katletmekten daha önemli görmeyerek, düşünmeden ölüm cezaları verirler. Müslüman kardeşlerini ısrarla kâfir ilan ederler ve keyfi olarak onları öldürmeye, hapse atmaya ve gasp etmeye çalışırlar.
Onlara sadece cahil demek yetersiz kalır; aslında cahilden de beterdirler. İnancı zedeleyen, bilginin düşmanları ve Müslüman ümmetinin yüz karasıdırlar.