Vakfımızın Kurucusu *Enver Ören “rahmetullahi aleyh” Ağabeyimiz* Buyurdu ki: İlim var ama ihlâsı yoksa 1320- Mübârek Hocam bir misal verdiler, “Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin mekteb arkadaşı İbn-üs-Sakkâ. Bu Dicle’de bir kayanın üzerine oturup, Cenâb-ı Hakkın varlığını, birliğini doksandokuz delille isbât edermiş. Bizans’a gitmiş. Orada Hıristiyan bir kadına âşık olmuş. Kadın da, benim dinime girersen seninle evlenirim demiş. İbn- üs-Sakkâ da kabûl etmiş ve mürted olmuş. Bu sefer İslâmiyyet’i inkâr etmiş ve Allah’ın üç olduğunu yüz delille isbât etmeye çalışırmış.” Niye? İlim var ama ihlâslı olmadığı için, Allah rızası için ilim tahsil etmediği için, bu sefer de küfürde kalmış. Allah muhafaza etsin cümlemizi. Eğer ilim insanı kurtarsaydı, şeytanı kurtarırdı. İlmiyle mahvoldu. Peki çare? Kalbin kurtulması lâzım. Nasıl? Kalbin Peygamber Efendimizden gelen nûrlara kavuşması, kalbin huzur bulması, ihlâsın elde edilmesi ile. (Devamı yarın)